Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 28

0

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


Bu yazı dizisine başlarken, yazı dizisinde kitabını rehber edindiğimiz Verlyn Flieger’in bir konuşmasını sizlerle paylaşmıştık. Bu konuşmada Flieger, Frodo’nun yalnızlığına ve Frodo olmanın zorluğuna değinirken, hikaye için ne kadar merkezi bir karakter olduğunu da, belki de bizim daha önce hiç düşünmediğimiz tarzda anlatmıştı. Bu konuşmasının sonunda da Yüzüklerin Efendisi’nden şu bölümü alıntılamıştı:

Shire’ı kurtarmaya çalıştım ve başardım ama kendim için değil. Bu hep böyle olmalı Sam, işler tehlikeli olunca: Birileri vazgeçmeli, kaybetmeli ki diğerleri kazanabilsin.

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Gri Limanlar

Bu alıntıyı geri dönmek üzere burada bırakalım ve bir önceki yazıda değindiğim Tom Bombadil ile beraberlerken Hobbitler’in yaşadıklarına bir de Frodo’nun penceresinden bakalım. Frodo’nun Tom Bombadil’in evinde gördüğü iki rüya vardır. Bu rüyalardan ilkini orada geçirdikleri ilk gece görmüştü.

Gecenin köründe Frodo hiç ışığı olmayan bir rüyanın içindeydi. Sonra yeni ayın doğmakta olduğunu gördü; ayın ince ışığı altında, büyük bir kapıya benzeyen karanlık bir kemerle delinmiş siyah taş bir duvar, karşısında yükselmekteydi. Frodo’ya sanki biri onu havaya kaldırmış gibi geldi; uçarak üzerinden geçince, taş duvarın aslında halka halinde dizilmiş tepeler olduğunu ve bunların içinde bir düzlük, düzlüğün ortasında da taş bir zirve olduğunu gördü; zirve muazzam bir kule gibiydi, ama el ürünü değildi. Tam tepesinde bir adam silueti duruyordu. Ay yükselirken bir an için adamın başının tepesinde asılıymış gibi kaldı ve rüzgârın dalgalandırdığı beyaz saçları üzerinde parladı. Aşağıdaki karanlık düzlükten meşum seslerin haykırışları ve bir sürü kurt uluması yükseliyordu. Birdenbire, büyük kanatlar şeklindeki bir gölge ayın önünden geçti. Siluet ellerini kaldırdı ve asasından bir şimşek çaktı. Ulu bir kartal süzülüp gelerek onu aldı götürdü. Sesler inildedi, kurtlar ürüdü…

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Tom Bombadil’in Evinde

Hikayeye hakim olanlar bu olanları Elrond’un Divanı’nda Gandalf’tan duyduklarını hatırlayacaklarıdır. Zaten film versiyonunda da Saruman ile Gandalf arasındaki mücadele ve bu mücadelenin sonucu bazı farklılıklarla da olsa görselleştirilmişti. Saruman bir şekilde Gandalf’ı esir alarak Orthanc kulesinin tepesinde hapsetmişti. Fakat Ulu Kartallar’ın en hızlısı olan Yel Efendisi Gwaihir gelip Gandalf’ı oradan kurtarmıştı. Gandalf bunları anlatırken Frodo rüyasını hatırlar ve şöyle der:

‘Ben seni gördüm!’ diye bağırdı Frodo. ‘Bir ileri, bir geri yürüyordun. Saçında ayın pırıltısı vardı.’ Gandalf hayretle durarak ona baktı. ‘Sadece bir rüyaydı,’ dedi Frodo, ‘şimdi birdenbire hatırlayıverdim. Aklımdan çıkmıştı. Göreli epey oldu; sanırım Shire’dan ayrıldıktan sonraydı.’

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Elrond’un Divanı

Gandalf’ın anlatımından sonra Frodo bu rüyayı gördüğünü hatırlasa da, nerede ve ne zaman gördüğünü hatırlayamamıştır. Yüzüklerin Efendisi’nin Ek-B bölümünde verilen kronolojiye bakarsak Frodo, bu rüyayı gördüğü geceden yaklaşık 8 gün önce Gandalf Orthanc’dan kaçmayı başarmıştır.

Ancak Frodo’nun ilk gece gördüğü rüyada sadece Gandalf’ın Orthanc’dan kurtuluşu yoktur, rüyanın devamında Frodo’yu korkutan başka unsurlar da mevcuttur:

Sesler inildedi, kurtlar ürüdü. Sert bir rüzgârı andıran bir ses başlamıştı ve bu ses nal sesleri, Doğu’dan koşarak, koşarak, koşarak gelen nal sesleri taşıyordu. ‘Kara Süvariler!’ diye düşündü Frodo uyanırken; kafasının içinde nal sesleri hâlâ yankılanmaktaydı.

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Tom Bombadil’in Evinde

Frodo’nun, Gandalf’ın kurtuluşu ile ilgili bölümü Elrond’un Divanı’na kadar hatırlamaması aslında oldukça normaldir. Çünkü rüyasında görmüş olsa bile, Kara Süvariler’in içine saldığı dehşet oldukça fazladır. Bu nedenle Frodo uyandığında rüyasının ilk kısmını değil de ikinci kısmını hatırlar ve koşarak nal izleri olup olmadığını kontrol etmek için pencereye gider. Bu geçtiğimiz yazıda Merry’nin rüyadan uyanmasına rağmen rüyanın gerçekliğinden hemen kopmaması örneğine benzemektedir. Frodo da benzer bir biçimde rüyasında gördüklerinin gerçek olup olmadığını kontrol etme ihtiyacı duymuştur.

Frodo’nun Tom Bombadil’in evinde ikinci gece gördüğü rüya ise bizi hikayenin sonuna götürür:

O gece hiç ses duymadılar. Fakat Frodo rüyalarından mı yoksa dışarıdan mı geldiğini bilemediği tatlı bir şarkının zihninde dolandığını işitti: Gri bir yağmur perdesinin ardından gelen soluk bir ışık gibiydi şarkı önce, derken gitgide kuvvetlenip perdeyi baştanbaşa cama ve gümüşe dönüştürdü, sonunda da perde durulup çekildi ve hızla doğan güneşin altında uzak yeşil bir diyarı Frodo’nun önüne serdi. Görüntü eriyip uyanıklıkta son buldu…

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Höyük Yaylalarında Sis

Belki de rüyalar açısından en etkileyici olan bu bölüm bizi bu yazının başında alıntıladığım ana götürmektedir. Frodo artık yorgundur ve Gri Limanlar’a Batı’ya doğru yola çıkmak üzere gidecektir. Hobbitler onu yolcu ederler ve Frodo Gri Limanlar’dan yola çıkar. Frodo’nun yolculuğunu ise Tolkien şu şekilde resmeder:

Ve gemi Yüksek Deniz’e çıktı ve sonunda yağmurlu bir gecede Frodo havada tatlı bir koku alıp su üzerinden bir şarkı sesi duyuncaya kadar Batı’ya gitti. O zaman ona, tıpkı Bombadil’in evinde gördüğü rüyadaki gibi gri yağmur perdesi, gümüşten bir cama dönüşüp kalkmış gibi geldi ve o zaman süratle atan bir şafakta ak sahilleri ve gerisindeki yemyeşil topraklan gördü.

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Gri Limanlar

Frodo’nun bu rüyalarına ve gerçekleşen olaylara bakıldığında gördüğümüz şey, Frodo’nun rüyaları aracılığı ile zamanda hareket etmesidir. Geçmişte olan bir olayı ya da gelecekte olacak olayları Frodo rüyalarında görmüştür. Gandalf’ın Orthanc’dan kaçışı ya da kendisini takip eden dört süvariyi görüşü ona aktarılan bir bilgi gibiyken, Gri Limanlar’dan ayrılışını görmek bir bakıma müjde gibidir.

Devam edeceğiz…


‘Gwaihir Gandalf’ı Orthanc’dan Kurtarır’ İllüstrasyonu © John Howe
Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply