Zihin ve İrade

0

Kalp unsurunun pek çok farklı kullanımına ve Efsane-i Tolkien (Tolkien’s Legendarium) içerisindeki merkeziyetine değinirken, diğer önemli iki unsurun da zihin ve irade olduğunu belirtmiştim. Ancak zihin ve irade unsurlarının, hikayeler içerisinde kalp unsurunun kullanıldığı yoğunlukta kullanılmadığını da görebiliyoruz. Bu iki unsur, tıpkı ruh ve beden unsurları gibi hikayenin içerisinde yer alan, ancak açılımlarını ve detaylarını ek bilgiler ışığında anlayabildiğimiz unsurlardır. Örneğin, “kalbe kuşku düşmesi” kullanımını hikaye içerisinde görebilirken, zihin ve irade unsurlarının benzer kullanımlarını pek görememekteyiz. Fakat bu durum, bu unsurların var olmadığı anlamına gelmemektedir; bilakis bu unsurlar hikayelerin tamamında içkin bir biçimde yer almaktadırlar. 

Zihin unsuru ve irade unsuru tüm varlıklar için geçerli unsurlardır. Zihinler arası iletişim kavramının anlatılmış olması da bize bu durumu kanıtlamaktadır. Hatırlanacağı gibi zihin için şu tabir geçmekteydi:

Metnin Aslı

Pengolodh says that all minds (sáma, pl. sámar) are equal in status, though they differ in capacity and strength.

J.R.R. Tolkien / Ósanwe-kenta (Enquiry into the Communication of Thought)

Çevirisi

Pengolodh tüm zihinlerin (sáma, çoğulu sámar) eşit mahiyette olduklarını, ama istidat ve kudret açısından farklı olduklarını söyler.

J.R.R. Tolkien / Ósanwe-kenta (Düşüncenin İletişimi Üzerine Bir İnceleme)

Zihin kelimesi Elf lisanında “sáma” (çoğulu sámar) kelimesi ile karşılanmaktadır. Zihin kelimesi bir unsuru nitelemektedir, ancak bu unsur donuk ve işlevsiz bir unsur değildir. Zihnin işlevi olan düşünce ise “sanwe” olarak tanımlanır. Sanwe, sáma’nın eylemidir. Benzer bir ikiliği irade unsurunda da görmekteyiz. İrade unsuru Elf lisanında “níra” kelimesi ile karşılanırken, irade sonucu meydana gelen eyleme de “nirme” denmektedir. Zihin ve irade unsurlarında gördüğümüz bu unsur-eylem ikiliğinin kalp unsurunda olmaması, kalbin öznenin eyleminde etkisi olmadığı anlamına gelmemektedir. Zihin ve irade kalpten ayrı unsurlar olsalar da kalbin merkezi konumunun oluşturduğu etki alanının altında olmadıklarını söylemek pek mümkün değildir. Bilakis zihindeki düşünce ve irade edilen şeyin eyleme dökülmesinde, kalp unsurunun bir önceki yazıda değindim hallerinin etkisi vardır. Çünkü kalp fiziksel bir organ değil, kendi farkındalığı olan, ruhta ve zihinde içkin bulunan bir unsurdur; hem zihne hem de iradeye etkisi mevcuttur ve yozlaşmış bir kalbin etkisi de olumsuz olacaktır.

J.R.R. Tolkien mektuplarında, zihin ve irade kavramlarını hem farklı yerlerde hem de birlikte sıklıkla kullanmıştır. Bu kullanımları genellikle Melkor’un ve ardılı olan Sauron’un hedeflerini ve yöntemlerini anlatırken görebiliyoruz. Bu iki düşmanın da arzusu iradelerin ve zihinlerin kendi emirleri altına girmesiydi. Bunu sağlamak için kullandıkları yöntemler güzel sözler, güçlü bir hitap, mevkiler ve hediyeler olduğu gibi, korku ve dehşet de olabiliyordu. 

Burada dikkatimizi odaklamamız gereken şey Düşman’ın hedefinin hiç bir zaman kalpler olmayışıdır. Bir kalbin yozlaşması Düşman’ın kudreti dışında gelişen bir süreçtir ve aslında kalpler Düşman’ın erişiminde değildir. Örneğin, Saruman Valinor’dayken de ihtirasları ve kıskançlıkları olan bir karakterdi ve kalbinde bir gölge her zaman vardı. Orta Dünya’ya gelişi, kendini konumlandırması ve sonunda dönüştüğü hal kalbinin bozulması nedeniyleydi. Sauron kalbinde maraz olan bir karakteri, kendine zihni ve iradesi ile kendisine ait bir hale getirmişti. Bu konuda değinilebilecek bir diğer örnek de Fëanor’dur. Fëanor’un kalbindeki öfke pek çok olumsuz sonucu doğurmuştur. İradesi hiç bir zaman Melkor’un etkisi altına girmese de zihni pek çok Elf’te olduğu gibi Melkor’un saçtığı yalanlardan etkilenmiştir. 

Zihin ve irade ile ilgili söylenebilecekler sadece kalple olan etkileşimleri değildir. Tolkien zihin kelimesini Ilúvatar ve Valar ile ilişkili de kullanmaktadır. Örneğin, Ainur’un Müziği ve müziğin ardından Ainur’un gördüğü görüntü ile ilgili anlatımında Tolkien, hikayenin öncelikle anlatanın  (Ilúvatar) zihninde var olduğunu ve dinleyenlerin (Ainur) zihninde de anlatan dolayısıyla var olduğunu belirtir; ve ardından Eä emri ile anlatılan hikayenin tarihe (Story -> History) dönüştüğünü söylemektedir. Yine benzer bir mektupta Ilúvatar’ın zihninde Manwë ve Melkor’un eşdeğer olduğunu ve Melkor’un isyan ettiğini anlatır.

Tolkien irade kavramını da Ilúvatar ile ilişkili kullanmaktadır. Tolkien pek çok yerde Düşman’ın amacının “özgür irade” sahiplerine hakim olma çabası olduğunu söylemektedir. Bu hakimiyet çabası özellikle Ilúvatar’ın Çocukları olan Elfler ve İnsanlar üzerine odaklanmıştır; ki buradan da bu iki varlık sınıfının özgür irade sahibi olduğunu anlayabiliyoruz. Yine hatırlanacağı gibi Ilúvatar, Melkor müziği bozduğunda ona seslenip, onun Kendi’sinin bir enstrümanı olduğunu ve Kendi’sinden bağımsız bir eylemi olamayacağını söylemişti. Bu durum Efsane-i Tolkien içerisinde  sadece Melkor için değil Valar’dan İnsanlar’a tüm varlıklar için geçerlidir. İşte bu nedenle, Tolkien mektuplarda Ilúvatar’ı tanımlarken şu sözleri kullanır:

Metnin Aslı

…as the one wholly free Will and Agent.

J.R.R. Tolkien / Letters of J.R.R. Tolkien / Letter 156

Çevirisi

…tek mutlak özgür İrade ve Fail olarak.

J.R.R. Tolkien / J.R.R. Tolkien’in Mektupları / 156. Mektup

Görüldüğü gibi zihin ve irade unsurları Tolkien tarafından Ilúvatar için de kullanılmıştır. Zihin ve irade unsurlarının Ilúvatar ile ilişkili kullanılması, kalp unsuruna nazaran bizim için daha anlaşılabilir ve konumlanabilirdir. Diğer yandan Tolkien’in Frodo ile ilgili yorumları bizler gibi sıradan insanlar için daha yakındır. 

Tolkien’e göre Frodo, Tek Yüzük’ü taşıma görevini bildiği dünyaya ve dostlarına olan sevgisi nedeniyle kabul etmiştir (Kalp unsuru). Kabul ettiği görev ise Yüzük’ün atılması gereken noktaya ulaşmaktır. Bunu da zihni ve iradesi şeytani bir baskı altında gün be gün ezilirken yapmıştır. Frodo o noktaya ulaşıp vaadini tamamladığında ise başka bir İrade devreye girmiş ve Yüzük’ün atılmasını sağlamıştır. Bu noktada Tolkien’in vurguladığı ve anlaşılmasını istediği şey, iradenin ne kadar küçük olursa olsun bir etkisi ve bir karşılığı olduğudur.

Metnin Aslı

…because the last Tale is to exemplify most clearly a recurrent theme: the place in ‘world politics’ of the unforeseen and unforeseeable acts of will, and deeds of virtue of the apparently small, ungreat, forgotten in the places of the Wise and Great (good as well as evil).

J.R.R. Tolkien / Letters of J.R.R. Tolkien / Letter 131

Çevirisi

…çünkü son Hikaye açıkça tekrarlanan bir temayı örneklendirmek içindir: Bilge ve Önemli olanların konumunda (hem iyi hem de kötüler için) iradenin öngörülmeyen ve öngörülemez eylemlerinin ve görünüşte küçük, mühim olmayan erdemli fiillerin ‘dünya idaresi’ içindeki konumunun unutulması.

J.R.R. Tolkien / J.R.R. Tolkien’in Mektupları / 131. Mektup

Zihin ve irade unsurları ile ilgili örnekleri çoğaltmak mümkün, ancak konunun hassas noktalarına değindiğimi düşünüyorum. 

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply