Melkor ve İnsanlar

4

Elfler ile birlikte, Ilúvatar’ın Çocukları’ndan olan İnsanlar, yıldızların altında uyanan Elfler’in ardından, güneşin ilk doğuşu ile birlikte uyanmışlardı. Uyandıkları yer ise Orta Dünya’nın uzak doğusunda Hildórien olarak bilinen bölgeydi. Güneş, Melkor tarafından öldürülen iki ağaçtan Laurelin’in meyvelerinden birisiydi ve Valar’dan Yavanna ve Nienna’nın çabaları ile Aulë’nin yaptığı taşıt ile Valinor’dan yükseltildi. Valinor Arda’nın en batısında olduğu için, sonradan doğudan doğmaya devam eden güneşin ilk gün doğumu Arda’nın batısında oldu ve İnsanlar bunu görerek, zamanla batıya doğru hareket etmeye başladılar. 

Elfler, İnsanlar’a takipçiler anlamına gelen Edain ismini verdi. Bu isim tüm insanları kapsasa da, Elfler için zamanla bu tabir, kendileri ile beraber Düşman’a karşı savaşan üç İnsan hanedanını tanımlamak için kullanıldı. Bu hanedanlardan Marach Hanedanı’nın bu yazı bağlamındaki önemi, “Adanel’in Hikayesi” olarak bilinen, İnsanlar’ın Melkor tarafından yozlaştırılmasını anlatan hikayeyi koruyan hanedan oluşudur. Bu hikaye daha sonra Númenorlular tarafından kayda alınmıştır.

İnsanlar ilk uyandıklarında, Ilúvatar onların kalbine kendi sesi ile hitap etmiştir. Ilúvatar, İnsanlar’a yaratılış hikmetlerini ve bu dünyadaki gayelerini anlatmıştır. Bu sesi duyan İnsanlar çevrelerini anlamaya ve dillerini oluşturmaya başlamışlardır. Ancak İnsanlar bu çabayı çok zor bulmuşlardır ve kalplerine konuşan Ses’ten sürekli yardım istemişlerdir. Ancak Ses onlara cevaplar vermemiştir, çünkü Ilúvatar’ın muradı İnsanlar’ın dünyayı keşfetmesi ve bu keşiflerden öğrenecekleri ile bilgeleşmelerdir. Bu durum İnsanlar’ın zamanla Ses ile olan irtibatlarını kesmelerine yol açmıştır ve Ilúvatar’dan zamanla uzaklaşmışlardır.

Bu dönemde ortaya çıkan ve İnsanlar’a benzeyen bir varlık, İnsanlar’a cevaplar vaad etmeye başlamıştır. Bu varlık görünüşte İnsanlar’a benzese de, hem daha yüce hem de daha güzel gözükmektedir. İnsanlar bu görünüşten etkilenmiş ve onun “hoca”lığına tabi olmayı daha kolay bulmuşlardır. Bu varlık Melkor’dan başkası değildir ve amacı Ilúvatar’ın Çocukları olan İnsanlar’ı kendi hükmü, kendi rububiyeti altına almaktır.

Melkor, İnsanlara onların hoşuna giden bilgileri paylaşırken, sıklıkla Karanlık’tan ve Karanlık’ın gücünden de bahsetmeye başlamıştır. Bir güneş tutulması esnasında Melkor son vuruşunu yaparak, İnsanlar’a bunun Ses’in bir oyunu olduğunu anlatır. İnsanlar Ses’ten yüz çevirmelidirler, çünkü Ses aslında Karanlık’ın sesidir ve tüm İnsanlar’ı hükmü altına almak istemektedir. Melkor’un kendi karanlık emelini, Ilúvatar’ın Sesi’ne yüklemesi İnsanlar’ı çok korkutmuştur ve İnsanlar’ın tümü Melkor’un önünde eğilmişlerdir.

Morgoth

Morgoth

İnsanlar’ın sadakatini sağlayan Melkor, onlardan bir tapınak yapmalarını istemiştir. Böylelikle İnsanlar ona tapınacak ve onun emirlerini dinleyeceklerdir. Hikayeye göre yaşayan her İnsan bu tapınakta Melkor’a baş eğmiştir. Ancak Ilúvatar İnsanlar’a bir kez daha Ses’i ile hitap etmiştir:

Ye have abjured Me, but ye remain Mine. I gave you life. Now it shall be shortened, and each of you in a little while shall come to Me, to learn who is your Lord: the one ye worship, or I who made him.

J.R.R. Tolkien / The History of Middle-earth / Morgoth’s Ring /
Athrabeth Finrod ah Andreth

Benden yüz çevirdiniz, ama bana aitsiniz. Size hayatı verdim. Artık hayatınız kısalacak ve her biriniz kısa bir süre sonra bana döneceksiniz, Rabbinizin kim olduğunu öğrenmek için: taptığınız mı, yoksa onu yaratan Ben mi.

J.R.R. Tolkien / Orta Dünya Tarihi / Morgoth’un Yüzüğü /
Athrabeth Finrod ah Andreth

Ilúvatar’ın bu sözleri ardından İnsanlar arasında ilk ölümler başlamıştır. Ardından Dünya’nın kendisi ve diğer yaratılmışlar da İnsanlar’dan yüz çevirmeye başlamıştır. Aynı zamanda Melkor’un gerçek yüzü ortaya çıkmış ve Melkor’un hizmetkarları İnsanlar’a eziyet etmeye başlamıştır. İnsanlar’dan bazıları geç olsa da Melkor’un gerçek yüzünü görmüş ve ondan nefret etmeye başlamıştır. Ancak bir kısım İnsan da Melkor’un hizmetinde kalmayı tercih etmişlerdir.

İnsanlar arasında oluşan bu ikilik sonucu kaçmaya çalışanlar Melkor’un hizmetkarları ya da onun emrinde olan insanlar tarafından Melkor adına yapılan tapınakta yakılarak öldürülmüşlerdir. Bu baskıdan kaçıp Batı’ya doğru gitmeyi başaranlar ise Elfler’in Edain olarak adlandırdıkları İnsan hanedanlarının öncüleri olmuşlardır.

Bu hikayenin iki sonucu olmuştur. Bunlardan ilki, İnsanlar’ın ölümün onlara Melkor ile olan münasebetlerinden dolayı verilen bir ceza olduğunu düşünmeleridir. Elfler’in Ilúvatar’ın Hediyesi olarak niteledikleri doğal ölüm, İnsanlar’a bir hediyeden çok bir lanet gibi gelir. Bunu Finrod ve Andreth arasında geçen diyalogda açıkça görürüz.

Hikayenin bir diğer sonucu ise İnsanlar’ın zaaflarının Melkor ve hizmetkarları tarafından öğrenilmesidir. Bu zaaf Sauron tarafından Númenorlular’ı yozlaştırmak için kullanılmış ve Númenor’un Batışı meydana gelmiştir. Buna rağmen Düşman’a ilk sefer olduğu gibi toplu bir sadakat bir daha hiç bir zaman olmamıştır. İnsanlar arasında her zaman küçük de olsa sadakatini sürdüren bir grup olmuş ve bu grup içinden Düşman’a karşı koyan, zafer kazanan kahramanlar çıkmıştır.


‘Morgoth’ İllüstrasyonu © Elena Kukanova

Paylaşın.

Yazar Hakkında

4 yorum

  1. “Rabbinizin kim olduğunu öğrenmek için: taptığınız mı, yoksa onu yaratan Ben mi.”

    !

  2. Çoğu insan yine günümüzde ölümü bir şer gibi görüp teknolojinin bize vaad edeceği ölümsüzlüğü sabırsızlıkla beklemekte ve teknolojinin verdiklerine karşı baş eğmekteyiz ayrıca bildirimleri (emirlerini ) güvenerek yerine getiriyoruz.tolkien abimzin zamanlaması manidar.yokolmayan nefrete karşı uyarıyor gibi.

  3. “İnsanlar’ın zaaflarının Melkor ve hizmetkarları tarafından öğrenilmesidir.” Bu sonuc Bakara 32. ve Araf 17. ayet ile birlikte dusunuldugunde bize insanlik tarihi ile ilgili bazi ipuclari verebilir mi acaba?

  4. Mert Durmazer on

    Münir Derman ve üveysilik ile bir alakanız olduğuna tüm kalbimle inanıyorum artık. Rabıtamızın kesiştiği bir mahal var.

Leave A Reply