İnsana Dair

0

As I say, the legendary Silmarillion is peculiar, and differs from all similar things that I know in not being anthropocentric. Its centre of view and interest is not Men but ‘Elves’. Men came in inevitably: after all the author is a man, and if he has an audience they will be Men and Men must come in to our tales, as such, and not merely transfigured or partially represented as Elves, Dwarfs, Hobbits, etc. But they remain peripheral – late comers, and however growingly important, not principals.

J.R.R. Tolkien / Letters of J.R.R. Tolkien / Letter 131

Söylediğim gibi, Silmarillion kendine has ve ‘insan merkezli olmaması’ hususunda bildiğim hiçbir metne benzemiyor. Anlatının odağında İnsanlar değil, ‘Elfler’ bulunuyor. İnsanlar kaçınılmaz bir biçimde dahil oluyorlar: Yani hikayenin yazarı bir insan ve okuyucuları İnsanlar olacağına göre, İnsanlar’ın öykülerimize dahil olması kaçınılmaz; bu yüzden de Elfler, Cüceler, Hobbitler, vb. gibi farklı şekillerde tarif ya da temsil edilmiyorlar. Ama burada en azından Sonradan Gelenler olarak hikayenin çeperinde kalıyorlar, giderek önem kazansalar da esas öğe haline gelmiyorlar.

J.R.R. Tolkien / J.R.R. Tolkien’in Mektupları / 131. Mektup

Yazarımızın da dediği gibi Silmarillion, elflerin gözünden olaylara bakarak ortaya çıkan bir eserdir. İnsan ırkının eserde yer alması, eseri aktaranın ve okuyucularının da İnsan oluşundan dolayı kaçınılmaz olmuş.

Tolkien’in yaradılışı sebep olmamış olsaydı dahi insan ırkının eserde muhakkak bir yeri olacaktı. Kendisinin ve olası okur kitlesinin insan olması, Silmarillion’da insana ancak nisbi önem kazandırabilmiş. İnsan, zamanın geçmesiyle önemi artsa da hiçbir zaman merkezde olmamış.

Zayıf Halka İnsan

Elfler latîf, arif olmaya açık bir yaratılışa sahip, ölümsüz bir ırk. Cüceler ise inatçı yaratışlıdır, ama güçlü ve metanetli, uzun ömürlü ve hünerli Orta Dünya sakinleridir. Sayıları fazla olmasa da Orta Dünya’da sınav verilmiş, doğru ve yanlış yapma ihtimali olan ölümsüz ve çok kudretli Mayar’ı da sayabiliriz. Melian ve Saruman gibi örnekler var. İnsana gelince… Zayıf, kolay kandırılan, kırılgan, ölümlü ve en önemlisi kısa ömürlü bir ırktır.

Kendime sıkça sorduğum şöyle bir soru var, insan ırkının Orta Dünya’daki yeri tam olarak nedir? Böylesine yoksun ve diğerlerinin çok gerisinde bir ırkın bulunmasındaki hikmet ne olabilir? Bu soruyu iliklerimize kadar hissetmemiz için halk dilini kullanarak bir kez daha sorayım: İnsan gibi zayıf bir ırkın Orta Dünya’da ne işi var?

Tüm zaaflarına rağmen insan ırkı da Orta Dünya tarihinin önemli bir yapıtaşıdır. İnsan eli dışında öldürüldüğünü bildiğimiz ejderha olmaması önemli bir örnektir. İlginçtir ki sadece insan değil, elfler ya da cüceler için dahi çok ciddi tehlike unsuru olan ejderhaların ölümü her zaman insan elinden olmuştur. Gazap Savaşı’nda öldürülen tek ejderha Ancalagon olmayabilir, ama ismini zikretmeye değecek, görülen ilk kanatlı ejderhaydı ve hemcinslerinin en güçlüsüydü. Ölümüne sebep olan Eärendil yarı elf olsa da insan elinden olmuştur demekle hata etmiş olmayız.

“Tolkien’in Ejderhaları” yazı dizisinin 4. bölümünde İlhan Akıncı bu noktaya da değiniyor ve geniş bir tefekküre güzel bir kapı aralıyor.

İnsanın mahiyeti ve enfüsî yolculuğunun bir parçası olarak inceleyince bizleri çok daha derinlere götürse de ejderhaların asırlarca Orta Dünya ve sakinleri için ciddi bir tehlike unsuru olduğunun altını çizmek lazım. Fakat insana yaptırılan yegane önemli görev elbette ki ejderha kesmek olmamıştır. Fëanor’un 3 Silmaril’i yapması Ağaç Yılları kadar kadim bir tarihe dayanır. Bu 3 mücevher Orta Dünya tarihini Tolkien’in naklettiği haliyle şekillendiren belki de en önemli eserdir. Silmariller Melkor tarafından çalındıktan sonra onları geri almak Fëanor’un nesline yüklediği kutsal bir görev halini alır. Fëanor’un nesebi ne kadar uğraşmış olsa da Gazap Savaş’ı kopmadan sadece bir kişi, tek bir Silmaril’i Morgoth’un elinden kurtarabilmiştir. Bu, insan ırkından Beren’e nasip olmuştur.

Elf ve insan ittifakında insanların rolünün önemine işaret eden çok örneklerden insan ırkından Huor ve Húrin’e değinebiliriz. Sayısız Gözyaşı Savaşı’nda (Nirnaeth Arnoediad) yenilginin kaçınılmaz olduğunu gören Huor ve Húrin, yüksek elf kralı Fingolfin’in oğlu olan Turgon’a çekilmesi ve savaşta telef olmamaları için Gondolin’e geri dönmeleri için ısrar etmiştir. Şehir ve askeri ayakta kalırsa güçlenecektir ve gelecekte daha önemli bir rolü olabilecektir.

Huor ve Húrin’in tavsiyesi ve ısrarı -fedakarlıkları- sayesinde Gondolin bir süre daha ayakta kalmıştır. Gondolin’in kralı Turgon ve askerleri çekildikten hemen sonra Hurin Morgoth tarafından esir alınır, ama 28 senelik işkence dolu esaret hayatı boyunca da Morgoth’a istediğini vermez. Hurin, gizli şehir Gondolin’in konumuyla ilgili hiçbir zaman ipucu vermemiştir. Gondolin, Turgon’un çekilmesinden sadece 38 sene sonra düşmüş olsa da Huor ve Húrin’in oynadığı önemli rolü değerden düşürmez. Turgon’un kararları sadece şehrin düşmesine sebep olmamıştır, aynı zamanda Húrin’in de emeklerine yazık etmiştir.

İnsan ırkıyla ilgili bu gibi örnekler saymakla bitecek gibi değil. Tek Yüzük’ün Sauron’un elinden koparılması, Dokuzlar’ın başı Büyücü Kral’ın ölümü ve hatta Frodo’yu insan ırkından sayacak olursak Tek Yüzük’ün yok oluşunu dahi sayabiliriz. Bu da yetmezse Morgoth’un ölümü gibi önemli kocaman bir olaydan da insan ırkından olan Hurin’in oğlu Túrin Turambar sorumlu olacaktır.

Orta Dünya’nın diğer sakinlerinin özelliklerine bakınca insana kıymet vermek gerçekten zor geliyor. Yukarıdaki örneklerin başrollerinin insan olduğuna inanmak ilk bakışta zor geliyor. İnsan, tarihin odağında olmamasına rağmen sadece Orta Dünya’yı değil, Aman Diyarı’nın da kaderinin birçok kilit noktasında rol oynar. Bu da bizi baştaki soruya ve ulaşılabilecek mücevherler kıymetinde çok cevaplardan birine götürür…

İnsan gibi zayıf bir ırkın Orta Dünya’da ne işi var? Cevabın kendisi zaafında.

Here we meet, among other things, the first example of the motive (to become dominant in Hobbits) that the great policies of world history, ‘the wheels of the world’, are often turned not by the Lords and Governors, even gods, but by the seemingly unknown and weak.

J.R.R. Tolkien / Letters of J.R.R. Tolkien / Letter 131

Burada, ‘dünyanın çarkları’nın genellikle ne Efendiler ne hükümdarlar ve hatta ne de tanrılar tarafından döndürüldüğüne, dünyada olup bitenlere adı duyulmadık sıradan kişiler arasından çıkan kahramanların yön verdiğine dair ilk motifle karşılaşıyoruz (bu motif Hobbitler’in öyküsünde çok güçleniyor).

J.R.R. Tolkien / J.R.R. Tolkien’in Mektupları / 131. Mektup

Yüzük Taşıyıcısı Frodo Baggins

Yüzük Taşıyıcısı Frodo Baggins

İnsan ırkının bir çok meziyeti var ve dolayısıyla eserde bulunmasına da birden fazla açıdan bakılabilir ve değerlendirilebilir. Bu değerlendirmede zaafına değinmek uygun geleceğinden, Tolkien’in yukarıdaki alıntısından sonra şunu eklemek isterim: Yaradan’ın büyüklüğünü, zahiri değerlerden yoksunlar en iyi yansıtır. Küçük bir varlığın fiilinin etkisi bu ölçekte olursa gözler Tek Olan’a çevrilir… Belki O’nu bulur.

YUSUF BİLGE DEMİR


“Frodo Baggins” İllüstrasyonu © Drew Struzan

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply