Tolkien’in Ejderhaları – Bölüm 4 / Ejderhaların Ölümü

1

J.R.R. Tolkien’in ejderhalarını farklı açılardan incelemeye çalıştığım bu yazı dizisinin son bölümünde, Efsane-i Tolkien’deki (Tolkien’s Legendarium) ejderhaların rolünü ve onları öldüren karakterleri incelemeye çalışacağım. Bu nedenle öncelikle ismen bildiğimiz ve hikayeleri anlatılan ejderhalara kısaca değinmek istiyorum. 

İsmini ve hikayesini bildiğimiz ejderhalardan ilki olan Glaurung, ejderhaların babası olarak tanımlanmaktadır. Glaurung, belki de tüm anlatıdaki en hüzünlü hikaye olan Túrin Turambar’ın hikayesinde baş rolü oynamaktadır. Pek çok zarara ve yıkıma yol açan bu ejderhanın ölümü, hayatını mahvettiği Túrin Turambar’ın elinden olmuştur. 

Kanatlı ejderhaların en güçlüsü ve ilki olan Kara Ancalagon, Gazap Savaşı’nda (War of the Wrath) büyük rol oynamıştır. Valar’ın ordusunu bile geri çekilmeye zorlayan bu ejderha, Kartallar’ın da yardımıyla Eärendil tarafından öldürülmüştür. 

Scatha, Kuzey’de yaşamış ve o bölgede bulunan İnsanlar’a zor zamanlar yaşatmış, kanatsız bir soğuk ejderhadır. Bu ejderha, sonrasında Güney’e yerleşip Rohirrim olarak anılacak İnsanlar’dan olan Fram tarafından öldürülmüştür. 

Hobbit hikayesinden dolayı oldukça iyi tanıdığımız ve Üçüncü Çağ’da halen yaşamaya devam eden eskinin büyük ejderhalarından olan Smaug, hikayeden de hatırlanacağı gibi Bard tarafından öldürülmüştür. 

Gondolin’in Canavarı olarak bilinen ve sırtında Balrogları bile taşıyabilecek güçte olan ejderha, Gondolin’in yıkımında başrolü oynamıştır. Nasıl öldüğü bilinmese de, Tuor’un bu ejderhayı ayağından yaraladığını, bu acıdan dolayı kontrolden çıkan ejderhanın kıvranırken hem Elfler’den hem de Orklar’dan pek çoğunu kuyruğu ile öldürdüğünü biliyoruz. 

Bu noktada perspektifimizi genişletmek adına, Tolkien’in de üzerine hala çok değerli kabul edilen bir makale yazdığı Beowulf hikayesine değinmek gerektiğini düşünüyorum. Grendel ve Grendel’in Anası olarak bilinen iki devi öldüren Beowulf, Got halkının kralı olur. Bu iki devi öldürmesinden sonra 50 yıl kral olarak kalan Beowulf, artık yaşlanmıştır. Ancak ortaya çıkan bir ejderha, Beowulf’un tekrar bir mücadeleye girmesine yol açar. Tüm adamları korkudan kaçarken, sadece yanında kalan Wiglaf ile ejderhayı öldüren Beowulf, aldığı yaralar nedeniyle bir kahraman olarak ölür. 

Beowulf hikayesine Tolkien’in bakışı o döneme kadar yapılan çalışmalardan farklıdır. Tolkien Beowulf hikayesinin ölümlülük üzerine kurulu bir hikaye olduğunu savunur. İnsan düşmanlarla dolu bir dünyadadır ve Zaman karşısındaki mağlubiyeti kaçınılmazdır. Odak noktasındaki tema ise kadim bir temadır: insan, her bir insan ve tüm insanlar ve bu insanların tüm yaptıkları ölür. Bu nedenle Tolkien, Beowulf hikayesinin bir ağıt olduğunu düşünmektedir. 

Beowulf hikayesindeki ejderhanın ölümü, aynı zamanda kahramanın da ölümüdür. Ejderha bir anlamda, İnsanlar’ın hayatlarında karşılarına çıkacak bitmek bilmeyen sorunların ve mücadelelerin simgesidir. Ölümlü olan insan, eninde sonunda bu mücadelelerden birinde ölümü tadacaktır.

Túrin Turambar, Glaurung ile karşı karşıya

Túrin Turambar, Glaurung ile karşı karşıya

Efsane-i Tolkien’den verdiğim örneklere dönersek, tüm bu örneklerde gördüğümüz ortak unsur, ejderhaları öldürenlerin İnsan oluşudur. Burada bir tek yarı-elf olan Eärendil’i istisna olarak görebiliriz, ancak onun da Tuor’un oğlu olması ve İnsan kanı taşıdığını hatırlatmak isterim. Birer ölüm ve yıkım makinesi olan ejderhaları öldüren İnsanlar’ın kaderleri birbirlerinden farklıdır. Kimisi Túrin Turambar gibi acı içinde yok olurken kimisi Bard gibi hükümdar da olmuştur.

Bunu ejderhalar ile olan ilişki biçimine de bağlayabiliriz. Túrin Turambar Glaurung’u intikam için öldürürken, Fram Scatha’yı öldürünce ejderhanın cücelerden çaldığı hazineyi kendine almıştır. Túrin Turambar’ın intikamı acısını ve travmasını söndürmemiş ve bu delilik hali onun sonunu getirmiştir. Fram ise hazineyi isteyen Cüceler tarafından katledilmiştir. Tuor, Bard ve Eärendil ise ejderhalarla kurtarmak istedikleri şeyler uğruna mücadele etmişler ve bu mücadeleleri sonunda bir mükafat beklememişlerdir. Bu bağlamda, ejderha ile insan mücadelesinde nefis unsuruna bilinçli ya da bilinçsiz bir atıf olduğunu da düşünebiliriz. 

Bunlara ek olarak, diğer efsaneler ve destanlarda geçen ejderha öldürme hikayelerinde de başrolün insan olması (Sigurd, Aziz George ve hatta Salur Kazan), insan ejderha mücadelesinin kadim çağlardan gelen bir tema oluşu hakkında ipuçları verirken, Tolkien’in de kadim hikayeler ile ilişkisinin derinliği konusunda ilgi çekici bir iz bırakıyor.


“Túrin Turambar ve Glaurung” İllüstrasyonu © Donato Giancola

Paylaşın.

Yazar Hakkında

1 Yorum

  1. Teşekkürler ejderha konusu için. Çok güzel bir dizi oldu emeğinize sağlık. Ouroboros ve Musa As’ ın asası iyice anlaşılırsa ejderhaya yüklenen anlamda anlaşılacaktır.

Leave A Reply