Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 31

1

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


Verlyn Flieger, Dunne’un kuramından yola çıkarak rüyaların zaman ile olan ilişkisi üzerine oldukça fazla spekülasyon yapar. Bu spekülasyonları yapmakta da oldukça haklıdır, çünkü hem The Lost Road (TLR) hem The Notion Club Papers hem de Yüzüklerin Efendisi eserlerinde rüyalar önemli yer tutar. Özellikle de TLR eserinde biz karakterin ne zaman rüyada olduğunu tam anlamayabiliriz. Okuyucu olarak rüya ile hatıra arası bir akışa ortak oluruz ve nasıl o noktaya vardığımızı da genelde anlamayız. Ancak söz konusu Yüzüklerin Efendisi olduğunda ise rüyanın türü ister bir kabus ister geleceğe dair bir öngörü ya da geçmişten gelen bir anının görülmesi olsun, biz yine de rüyada olmadığımızı biliriz. Rüyayı gören karakter rüyayı görürken biz de izleriz.

Bu bakış açısıyla Lórien’de geçen bölüm Flieger için oldukça önemlidir. Kendisi tüm Lórien bölümünün sadece bilindik zamanın dışında değil, gündelik bilincin de dışında olduğu kanısındadır. Buna ilk kanıt olarak, daha önce de alıntılanan şu ünlü cümleyi ortaya koyar:

Metnin Aslı

In Rivendell there was a memory of ancient things; in Lórien the ancient things still lived on in the waking world.

J.R.R. Tolkien / Lord of the Rings / Fellowship of the Ring /
The Mirror of Galadriel

Çevirisi

Rivendell’de kadim şeylerin hatırası vardı; Lórien’de kadim şeyler uyanık dünyada yaşıyorlardı. 

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği /
Galadriel’in Aynası

Rivendell’de hatıra olarak bilinen, hatırlanan şeylerin Lórien’de yaşıyor olmaları, ikisi arasındaki farkın ilk işaretidir. Bunun ardından Rivendell’de belirtilme gerekliliği hissedilmeyen ama Lórien’de belirtilen “uyanık dünya” kavramı da bu farkın ikinci işaretidir. Flieger bu farkları, Lórien’in bir başka zaman olma yanında bir başka bilinç durumu olduğu ihtimalini ortaya koyarak açıklar. Flieger’in anlatımını sürdürmek daha açıklayıcı olacaktır kanaatindeyim.

Flieger için ilk önemli done, Yüzük Kardeşliği’nden hiç bir kimsenin Lórien’de bulundukları süre boyunca rüya görmemiş olmalarıdır, hatta Lórien’de Galadriel ile ilk karşılaşmalarından sonraki bölümde anlatım şu tabiri kullanmıştır: “…uykularını ne bir ses ne de bir rüya bozdu.”

Hikayenin biraz daha ilerleyen dönemlerinde Ağaçsakal, Merry ve Pippin’in Lórien’e gittiklerini duyunca, Lórien hakkındaki yorumu şöyledir:

Şakıyan Altın Vadisi Toprakları idi, evvel zamanın içinde. Şimdi Düşçiçeği… Sizin oradan çıkabilmiş olmanıza hayret ettim ama girebilmiş olmanızı işitmek daha da hayret verici…

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / İki Kule / Ağaçsakal

Ağaçsakal bir kaç cümle sonra da şu yorumu ekler:

Onlar orada dünyanın oldukça gerisinde kalıyorlar zannımca.

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / İki Kule / Ağaçsakal

Uzun ismi Lothlórien olan ama kitapta kısa bir biçimde Lórien olarak geçen Galadriel’in yaşadığı orman, bu ismi ile de kadim zamanlarla ilişkilenmekteydi. Bu ismin geldiği yeri biraz daha açmak Flieger’in gelmek istediği noktayı anlamak için gerekli olacaktır.

Irmo

Irmo

Lórien kelimesi sadece Orta Dünya’da olan bir mekanı tanımlamamaktadır, aynı zamanda Valinor’daki bir mekanın da adıdır. Valinor’daki Lórien, adı Irmo olan bir Vala’nın mekanıdır. Irmo eşi Estë ile orada yaşar. Irmo, Rüyaların ve Hayallerin/Yakazaların/Vizyonların Efendisi’dir. Bir diğer adı da Olafantur’dur ki bu da aynı anlama gelmektedir. Karısı Estë ise tüm yaraları ve usanmışlıkları, yorgunlukları iyileştirme gücüne sahiptir. Bu nedenle Lórien Bahçeleri olarak bilinen bu bölge, Valinor’da da ruhaniler tarafından oldukça önemli görülen bir mekandır. Irmo, Lórien Bahçeleri’nden ötürü zaman zaman Lórien adı ile anılan bir Vala’dır. Orta Dünya’da, Galadriel ve Celeborn’un yaşadığı Lórien’in tam adı ise Lothlórien’dir. Bu ismin anlamı da, Ağaçsakal’ın ortaya koyduğu gibi Düşçiçeği’dir.

Mümkün mertebe kısa olarak vermeye çalıştığım bu altyapı üzerinden Flieger şunu iddia eder, Lórien gibi bir mekanda Yüzük Kardeşliği’nden kimsenin rüya görmemesi ve anlatımda da bunun özellikle belirtilmesi bir tesadüf değildir. Tüm bu çerçeveyi koyunca Flieger’in yorumu ise, Lórien’in  kendisinin Rüyaların Efendisi Irmo tarafından gönderilen ya da görülen bir rüya olduğu ve Kardeşliğin de bu rüyanın içine girdiğidir. Bu oldukça iddalı bir yorum gibi görünse de Flieger bu iddiasını destekleyecek farklı kanıtları ortaya koyuyor. Bu kanıtlardan ilki ise Tolkien’e ait. Tolkien’in Peri Masalları’na Dair’de elf sanatı ile rüyalar üzerine söylediği şu sözler:

Yani Peri Masalları Drama’sı – elflerin insanlara sunduğuna dair pek çok kayıt bulunun o oyunlar – herhangi bir insan ihatasının ötesinde gerçekçilik ve aracısızlıkla bir Fantazi yaratabilir. İnsanlarda bunun oluşturduğu genel etki sonucu ise bir İkinci İnanış’ın ötesine geçmektir. Eğer bir Peri Masalı Draması’nda var iseniz, siz kendiniz olarak bedeninizle, ya da öyle düşünürsünüz, onun İkincil dünyasındasınızdır. Bu deneyim rüya görmeye oldukça benzer (öyle görünür) ve bazen (insanlar tarafından) birbirleriyle karıştırılabilir. Ancak bir Peri Masalı Draması’nda siz başka bir zihnin ördüğü bir rüyadasınızdır ve bu uyarıcı husus elinizden kayıp gidebilir.

Flieger bu metinle Tolkien’in her zaman yaptığı bir şeyi açıkça anlattığını düşünüyor; pek tabi Lórien’de bunun en önemli örneklerinden birisi. Flieger’e göre Tolkien bunun ipuçlarını bize farklı farklı yerlerde verse de, okuyucu olarak bizde o “neden”, “nasıl” gibi soruları uyandırmamak için, herhangi bir açıklama yapmadan, olayları hikayenin akışı ile bize sunuyor.

Bu konudaki en hoş ipucunu, Tom Bombadil’in evinde rüya görmeyen “kütük” Sam bize veriyor. Belki de bu onun rüya görmeyen birisi olarak, tüm Yüzük Kardeşliği içinde durumun farkında olmaya en yakın oluşunun da bir sebebi olabilir. Daha önceki yazılarda belirttiğimiz bir noktada, köprünün geçişinin ardından, Frodo’nun Lórien’i hayranlıkla izlediği anda Sam’in hali bunun bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlamaya çalışır gibiydi.

…Sam’in de aklı karışmış bir ifadeyle etrafına bakarak ve sanki uyanık olup olmadığından şüphe eder gibi gözlerini ovuşturarak yanında durmakta olduğunu gördü. ‘E, işte basbayağı güneşli, parlak mı parlak gündüz vakti,’ diyordu. ‘Elflerin gönlünde tek ayla yıldızlara yer olduğunu sanırdım: Fakat bu, bugüne kadar duyduğum her şeyden daha Elfçe. Sanki bir şarkının içindeymişim gibi geliyor bana, bilmem anlatabiliyor muyum?’

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği / Lothlórien

Flieger, Sam’in gerçekten bir şarkının içinde, artistik bir alt-yaratımın içinde olduğunu söyler, tabi ki başka bir zihin tarafında örülmüş bir rüya ya da başka birisi tarafında söylenen bir şarkıdır bu. Flieger bu tespitlerin ardından kapanışı da şöyle yapar:

Tüm deneyimleri, bir düzlemde, çok daha büyük bir rüyanın en azından bir parçasıdır.

‘Irmo’ İllüstrasyonu © Elena Kukanova
Paylaşın.

Yazar Hakkında

1 Yorum

  1. loremipsum on

    Cok guzel bir yazi olmus. Insan ufkunun acildigini hissediyor.LOTR un bende olusturdugu merak insanin kendi sonunun meraki gibi ayni derecede belki de.
    Baskasinin ruyasinda olma bilgisini kabul edebilme bile cogu insanin kabul etmeyecegi birsey gibi. Halbuki gercek yasam veya ruya, adlandirilmasi nasil olursa olsun cok guzel degil mi ya? En nihayetinde mukemmel bir hayalgucu ve sevgi ile tasarlanmis Emegi gecen valarlardan Allah razi olsun. 🙂 Emegi gecenleri kesfetmeye calisip bize anlatan sizlerdende

Leave A Reply