Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 3

0

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


Verlyn Flieger, kitabının ilk bölümünü “Dünyaların ve Zamanların Arasında” olarak adlandırmıştır. Bu Flieger’in Tolkien’i oturttuğu konumdur. J.R.R. Tolkien, peri masallarını hem bir okuyucu olarak hem de bir yazar olarak kendi hayatında merkezi bir konuma koymuştur. Bu da onu iki dünya arasında, yani kendi yaşadığı İlk Dünya ve hikayelerinin geçtiği İkinci Dünya olan Fearie arasında bir seyyah haline getirmiştir. Ama seyyahlık sadece dünyalar arasında da değildir; bu iki dünyanın karakteristiği onu aynı zamanda, zamanlar arasında da bir seyyah haline getirmiştir. Kendi yaşadığı kirli şimdi ile muhayyilesinin masalsı geçmişi arasında yaşamı boyunca gidip gelmiştir. Efsane-i Tolkien’in (Tolkien’s Legendarium) kaçış edebiyatı olarak adlandırılmasına neden olan bu seyyahlık, onu bu yöndeki tüm eleştirilere rağmen modern bir yazar yapan şeydir.

“Peri masallarının okuyucusunun ya da yazarının kadime kaçıştan utanması gerektiğini düşünmüyorum…”

J.R.R. Tolkien / Peri Masallarına Dair

Tolkien’in başka zamana ve başka dünyaya ait olan eserleri ancak kendi zamanı, görüşleri ve yaşamı ışığında okunursa yerli yerinde okunmuş olacaktır. Örneğin Bilbo Baggins’in yaşadığı ve hem Hobbit hem de Yüzüklerin Efendisi eserlerinin başlangıç noktası olan Shire, sanki barışın ve huzurun son döneminden, savaşa doğru giden bir dönemi ve ortamı yansıtmaktadır. Yayıncısına yazdığı notta Tolkien, Shire’ı 19.yy son dönemindeki Warwickshire köyüne benzetmektedir. Tahminen bu örnekle Tolkien hem sanayi devriminden etkilenmiş bir coğrafyadan (Birmingham) hem de ardından savaşın geldiği bir dönemden bahsederek, zamanın ve mekanın dönüşümünü aynı anda vurgulamıştır.

Tolkien'in Shire'ını andıran bir Warwickshire günbatımı

Tolkien’in Shire’ını andıran bir Warwickshire günbatımı

Flieger’e göre Tolkien ve Hobbitler kendi dönemindeki kültürel isyanın bir parçasıdır. Isadora Duncan ve Nijinsky dansta, Picasso ve Braque resimde, Joyce ve Eliot edebiyatta ortaya koydukları yenilikler, Surrealizmin doğuşu, Bauhaus mimarisi, 12 ton müziği, Hemingway’in ve Pound’un anlatımlarında kullandığı ve sonrasında sinemaya aktarılan boşluklu anlatım gibi geleceğe aktarılan bir kültürel altyapının oluştuğu bu dönemin bir parçası da Flieger’e göre Hobbitlerdir. Hobbitler, Flieger’in ortaya koyduğu yorumla, tepkiye karşı bir tepkidir. Modernizmin değiştirdiği dünyaya karşı bir tepkidir; bu değişimin “sonra”sı için “önce”yi koruma, kaybetmeme çabasıdır.

Çok derine girmeden bu tepkiyi oluşturan arka planı Tolkien’in hayatında aramak uygun olacaktır. Biyografisini yazan Humphrey Carpenter, annesinin kaybının Tolkien için çok önemli etkileri olduğunu belirtir. Bu ona hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmeyeceğini, hiçbir şeyin güvende olmadığını düşündüren bir kötümserlik vermiştir. Burada yanlış anlaşılmaması gereken şey şudur ki: Tolkien yeis ve gam içinde yaşayan bir kişi değildir. Hayattan keyif alan, sıcak ve esprili bir kişidir. Ancak eserlerinde sürekli gördüğümüz şey, zamanın değerli şeyleri geri döndürülemez bir şekilde çalan bir hırsız olduğu temasıdır. Annesi onun için çok değerli bir karakterdir: Oğluna hem dini eğitimini hem resim eğitimini hem de belki de hayatı boyunca en değerli kaynağı olan dil eğitimini, ona küçük yaşta Latince ve Fransızca öğreterek vermiştir. Önce babasının vefatı, ardından annesinin ailesi ile olan anlaşmazlıkları ve zor bir dönemin ardından vefatı, ona zamanın davranış biçimini erken yaşta öğretmiştir.

Ardından okuduğu King Edward’s School’da, Christopher Wiseman, Robert Gilson ve Geoffrey Bache Smith ile kurduğu Tea Club Barrovian Society (T.C.B.S.) isimli kardeşlik ya da dostluk çemberi de, Birinci Dünya Savaşı ile dağılmıştır. Tolkien’in sonrasında parçası olduğu Inklings de bu ergenlik ya da delikanlılık dönemindeki birlikteliğin genellikle yetişkinlik versiyonu gibi algılanır. Bu iki birlikteliğin önemli ortak unsuru, kendileri hem okur hem de yazar olan bir grup benzer kafada insanların birbirlerine yazdıklarını ya da okuduklarını aktardıkları, beraber keyifli zaman geçirdikleri bir ortam oluşturmasıdır. T.C.B.S.’in kendileri için ortaya koyduğu vizyon önemlidir: İçlerinden ya da beraberliklerinden dünyaya söyleyecek, katkıda bulunacak bir şeyin çıkacağına şüphesiz bir inançları vardır. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nda bu gruptan iki kişinin ölümü, Tolkien için unutulmayacak bir başka yara olmuştur. Buna karşın Inklings korunaklı bir kale gibidir. İlk yirmi yılında dünyayı artık geri dönülemez bir biçimde değiştiren 20. yüzyıl sadece siyasi anlamda değil, sosyal, bilimsel, psikolojik ve teknolojik açıdan da etkili ve yıkıcı olmuştur. Bu nedenle savaş sonrası travmayı yaşayan kişilerden oluşan Inklings’in tüm üyelerinde bu koruyucu his mevcuttur.

Inklings'in müdavimleri: C.S. Lewis, J.R.R. Tolkien, Owen Barfield, Charles Williams

Inklings’in müdavimleri: C.S. Lewis, J.R.R. Tolkien, Owen Barfield, Charles Williams

Tolkien artık kendisini bildiği tanıdığı evi olan İngiltere’de hissetmemektedir. Savaş, teknoloji ve tüm diğer alanlarda yaşanan gelişmeler, Tolkien’e, kazanılandan çok daha fazlasını kaybettirmiş gibi hissettirmektedir. Nazik, yavaş akan ve medeni dünya artık orada değildir. Bunun geri alınamayacak bir değişim olduğu gerçeğini kalbinde bilmek, Tolkien’in pişmanlığını ve özlemini daha da keskinleştirmiştir. Yeniliği ve yeni dönemi keyifle karşılayan Picasso ya da Pound gibi modernistlere karşın Tolkien gibi endişeli modernistler (Flieger’in deyimiyle), geçmişe bakarak başka zamanlara ve dünyalara kaçışı aramaya başlamışlardır.

Tolkien’in yanında, David Lindsay, E.R. Eddison ya da Mervyn Peake gibi yazarların eserleri de bu savaş sonrası dönemin ürünleridir. Flieger burada Tolkien ve benzerlerinin ortaya koyduğu kaçış yöntemlerinin de aslında modern dönem açısından ne kadar tuhaf olduklarının da altını çizer. 19. yüzyıl kaynaklı romantizm kaynaklı hayal gücünden beslenen ancak çağının ruhuyla farklı bir yöne evrilen çabalardır bunlar. Pound, Joyce, Einstein, Freud ve Jung gibiler aynı entellektüel dalganın ya da iklimin etkilerini gösterirler. Örneğin, H.G. Wells, ünlü eseri Zaman Makinası’nı, Einstein, Özel Görelilik Kuramını ortaya koymadan 10 sene önce yazmıştır. Bu entellektüel dalga ya da iklim, çağının zihinlerini artık hem kainatın keşfedilmemiş imkanlarına doğru bakmaya hem de zihnin keşfedilmemiş imkanlarını araştırmaya sevketmiştir. Freud’un ve Einstein’ın aynı anda üretmesini bu sevk olunuş sağlamıştır. İnsan hem dış dünyanın hem de iç dünyasının sanılandan daha karmaşık ve irrasyonel olduğunu anlamaya başlamıştır. Kültür tarihçisi Modris Eksteins bu durumu, “Planck’ın, Einstein’ın ve Freud’un keşifleriyle rasyonel insan kendi dünyasının altını mayınlamıştır.” diye tanımlar.

Flieger, Tolkien ve ona benzer zihinlerin, geçmişe sırtını dönen modernizme sırtlarını dönerken, çağlarının getirdiği yenilikleri kullanarak modernizmden kaçtıklarını belirtir. Rüyalar, quantum fiziği, mekan-zaman kuramları, arketipler, bilinçaltı gibi kavramlar bilimin nesneleri haline gelip araştırılmaya başlanırken, aynı zamanda Tolkien gibi zihinler için bu alanlar hayal gücünün koşturacağı yepyeni ve bambaşka dünyalara kapı aralamıştır. Bu gibi zihinlerin ortaya koyduğu vizyon maalesef insanlığın geneline yayılmadığı ve bunun yerine teknoloji araçtan amaca dönüştüğü için, bu vizyon 20. yüzyıldaki yıkıcılığı engelleyememiştir.

Aksine Birinci Dünya Savaşı, ardından Tolkien’in “Makinelerin İlk Savaşı” olarak adlandırdığı, daha fazla yıkımı ve atom bombası gibi bir kitlesel cinayet aracını ortaya koyan İkinci Dünya Savaşı’nı sonuç olarak doğurmuştur. Flieger, Tolkien gibi Inklings’in bir üyesi olan Owen Barfield’ın hem kendi neslini hem de gelecek nesilleri etkileyecek olan, 20. yüzyılın düşünce ve felsefesini tetikleyen, fiziğin ve psikolojinin evliliğinin sonuçlarını şu şekilde ortaya koyduğunu belirtir:

“İnsanın Hiroşima’da salıverdiği şey, üç yüzyıl boyunca çevresiyle bir mekanik oyuncak gibi uğraştıktan sonra, kendi şuursuz zihninin güçleridir.”

Owen Barfield / Poetic Diction

Devam edeceğiz…


‘Worwickshire Günbatımı’ © Weethley
Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply