Tolkien, Mektuplar ve Meksika

0

J.R.R. Tolkien, mektuplarında bilgi alışverişine ve en zor koşullarda dahi önemli konuların analizine yer veriyordu. Elimizdeki mektuplar, entellektüel ağırlığı itibariyle çok sayıda tartışma ve müzakere konusunun az sayıda satıra sığdırıldığının ispatıdır. Uslubu ortalama bir insan için zorlayıcı olsa da kendisi açısından bakılınca çok zorlanmadan, kabiliyetine uygun bir akıcılık ve rahatlıkla yazılmıştı. Bu durumun bir sonucu olarak yayınlanmış mektuplarında Tolkien’in entellektüel kişiliğinin daha belirgin olarak temsil edildiğini düşünmemiz normaldir. Ancak mektuplar, sadece nicelik açısından yetersiz kalmadığı gibi içerik açısından da olabilecek en iyi seçme sürecine; yazarın düşünce dünyasını ve kişiliğini en iyi yansıtacak seçme sürecine tabi tutulmamıştır. Mektupların yazarı temsil açısından yetersizliğini, “Tolkien’in Mektupları” seçkisinin erken bir tarihte, 1981 yılında yayınlanmasına bağlayabiliriz. Diğer yönden aradan geçen kırk altı yıla rağmen yeni bir seçkinin yayınlanmamış olması tuhaflığını korumakta ve Tolkien Araştırmaları’nın çocukluk evresini atlatamamasına sebep olmaktadır.

T.S. Eliot’ın altı cildi aşkın, C.S. Lewis’in 3800 sayfayı bulan ve Dickens’ın 12 ciltlik mektup seçkilerinin yayınlanmış olduğu göz önünde tutulduğunda, Tolkien hayran ve araştırmacılarının şanssızlığı ve kendilerinden kasıtlı veya kasıtsız esirgenmiş bilginin hacmi daha iyi anlaşılır.

2004 yılında Brüksel’de düzenlenen Tolkien Konvansiyonu’nda, mektupların genişletilmiş yeni bir baskısının yapılacağının sözü verilmiş olmakla birlikte aradan geçen 13 yılın ardından fiili bir sonuç gözlenmedi.

Tolkien, Meksika ve Kayıp Mektuplar

Meksika, pek çok tarihçi, arkeolog için cazip ve keşfedilmeyi bekleyen sırlar barındıran bir ülke oldu her zaman. Ancak Aztek ve Maya Uygarlıkları’na kadar geçmişe seyahat etmediğinizde ve sadece Tolkien çerçevesinde bir araştırma içinde dahi bazı gizemlerin, keşfedilmeyi bekleyen sırların/mektupların olduğunu öğreniyorsunuz.

Martínez del Río ve Tolkien’in Kayıp Mektupları

Martínez del Río Ailesi, geçmişten bugüne Meksika’nın tarihinde önemli bir role sahip. Üyelerinden biri olan José Pablo Martínez del Río, Avrupa aristokrasisinde önemli ailelerin temsilcisi olarak 1. Maximilian’e Meksika İmparatorluk tacını takdim eden ve daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’na büyükelçi olarak atanan bir kişi.

Martínez del Río Ailesi’nin Napolyon Savaşları’ndan Meksika’nın bağımsızlığına ve oradan İkinci Meksika İmparatorluğu’na kadar her yerde izini görmek mümkün. Amerika’nın “Kurucu Baba” kavramına atıf ile “Meksika’nın Kurucu Hanedanı” olarak bakarsak belki de çok abartmış olmayız.

Bu ailenin Tolkien ile çağdaş üyelerinden biri de Pablo Martínez del Río (1892-1963). Pablo Martínez del Río tarihçi ve Meksika Ulusal Tarih ve Antropoloji Okulu’nun ilk ve kurucu direktörü. Ama bu tarihçiyi -Tolkien Araştırmaları açısından- çok özel bir konuma yükselten bir özelliği de var: Tolkien ile yazışmalarını içeren bir koleksiyona sahip olması. Bu nokta, hayal gücümüzün kanatlarının her zinciri kırıp tüm ufka, her yöne doğru uçmaya başladığı yeri işaretler.

Maya Piramidi

Maya Piramidi

Meksika’nın Maya ve Aztek Medeniyetleri’ne ev sahipliği yaptığı ve zengin mitolojik köklere sahip olduğunu biliyoruz. Diğer yandan ailesinin kendisine sağladığı imtiyazı ve uzmanlık alanının -antropoloji ve tarih- getirdiği avantajı kendinde toplayan bir tarihçi ile İngiltere’ye Mitoloji hediye etmek isteyen bir yazarın “koleksiyon” olarak adlandırılabilecek genişlikte yazışmaları, mutlaka Tolkien araştırmaları için çok ufuk açıcı ve olağanüstü heyecan vericidir. Peki bu koleksiyon şimdi nerededir? Ve sayısız Tolkien araştırmacısının bu konuda yazdığı makaleleri neden bulamıyoruz? Sorumuzun cevabı için José Manuel Ferrández Bru’ya bakmamız gerekiyor.

J.M. Ferrández Bru, İspanyol Tolkien Cemiyeti’nin kurucusu, Tolkien’in İspanyol Bağlantısı ( La Conexion Española de J.R.R. Tolkien) kitabının yazarı ve Tolkien’in hayatındaki baba figürü olan ve neseben yarı İspanyol Peder Francis ile olan ilişkisine; bu ilişkinin Tolkien üzerindeki etkisine de mercek tutan bir araştırmacı.

Dolayısıyla söz konusu mektupları birinci elden en fazla merak edecek kişilerin başında geliyor. J.M. Ferrández Bru’nun, Tolkien Araştırmaları dergisinin sekizinci sayısındaki makalesinde belirttiğine göre, bahsolunan mektup koleksiyonu, Meksika Tarih Etütleri/Araştırmaları Merkezi’ne (Centro de Estudios de Historia de México) bağışlanmış ve bir “talihsizlik” sonucu çok yüksek miktarda ilgisiz doküman arasına karışmış. Yine araştırmacının belirttiği üzere bu mektupların tasnif edilip herhangi bir araştırmacının erişimine mümkün hale gelmesi yıllar süren bir arşiv çalışması ile ancak mümkün gözüküyor.1

“Meksika Mektupları” ve Önemi Üzerine

Tolkien, mitolojiyi milletlerin hafızası olarak görür. O’na göre, kökler ve kökenlere ait her bilgi mitolojide bulunabilir. Ancak mitoloji her zaman için açık ve herkes tarafından okunaklı bir kitap gibi de değildir. Tolkien’in -İngiltere’ye mitoloji hediye etmek isterken- dolaylı yoldan bir mitolojinin anatomisini de ortaya koyması gerekiyordu. Bu açıdan Tolkien sadece bir mitoloji oluşturmaz; mitolojiyi okumanın yolunu da gösterir.2

Orta Amerika (Maya, Aztek…) Mitolojileri’nin Tolkien için bir önem taşıyıp taşımadığına karar vermek bir yazının konusu olmaktan çok daha öteye gider. Diğer yandan potansiyel öneminin büyüklüğünü ifade etmek kolaydır. Çünkü yakın tarih itibariyle, mitolojilerinin yazıldığı dili konuşan -en azından bu dile akraba bir dil konuşan- halklar sadece Orta Amerika’da yaşamaktadır. Eski Yunan’ın mitolojisi ile dil üzerinden irtibatı kopalı bin beş yüz yıl olduğu, Latince’nin de benzer bir süredir konuşulan dil olma vasfını yitirdiği düşünülürse, Orta Amerika dillerinin mitolojileri ile yakınlığı çok daha taze bir ilişkiyi çerçevelemektedir.

Roma İmparatorluğu ve dolayısıyla Latince, henüz yaşarken daha kendi mitolojik çağı ile ilişkisini kaybetmiş gibidir. Özellikle Roma’nın ilk beş yüz yılı ile ilgili bilgiler çok erken dönemde gölgelenmiştir. Roma’nın siyaset ve ticaretteki üstünlüğü ve başarısı da bir bedel olarak akıl ile rasyo düzeyinde bir ilişkiyi teşvik etmiş ve “supra-rasyo” akıl üstü alan ile ilişkisini zayıflatmıştır. Roma’nın maddi medeniyeti manevi yönüne ezici biçimde galip gelmiş ve bunun etkileri dil üzerinde de görülmüştür. Dolayısıyla Latince’nin yaşarken dahi mitoloji ile anlam düzeyinde bağı büyük ölçüde kopmuş olmaktadır.

Eski Yunan’da da dünyevi aklın ağırlık kazanması; siyaset, ticaret, mühendislik için gerekli olan aklın gelişimi; felsefede ampirik bilgi sahasının ve rasyonaliteye dayanan alanın genişlemesi sonucu olarak mitoloji, kutsallıktan uzaklaşmış ve en ufak bir kutsallığı -Tolkien’in mitolojiden beklediği en kadim, dolayısı ile kaynağa en yakın ve en saf, kirlenmemiş ve kutsal olan ile irtibatı- taşıyamaz hale gelmiştir.

Roma ve Yunan Mitolojileri’nin, köklere inmek veya göklere çıkmak adına bütünüyle kaybedilmiş olmasa dahi zayıflamış olan irtibatlarına mukabil Orta Amerika Mitolojileri daha taze ve “rasyo” tarafından henüz ezilmemiş bir irtibat imkanı sunar. Orta Amerika Mitolojisi de Efsane-i Tolkien’de (Tolkien’s Legendarium) rastladığımız türden çok sayıda göksel sembole, kozmogonik bir anlatıma, yaratılışın ilk safhalarına dair sahnelere sahiptir.

“Meksika Mektupları” diye isimlendirdiğimiz koleksiyon bu açıdan çok büyük ve eşsiz bir değer taşır. Bir gün Tolkien’in gizemlerini anlatan bir anekdot olmaktan çıkıp Tolkien’in düşüncelerinde biraz daha seyahat imkânı veren, bilinmezlikten kurtulup gün ışığına çıkan belgeler olacağını umalım.


Not: Dikkatli bir okur için birkaç satır arası sunmuş olduğumu sanıyorum. Yazının sonuna kadar gelip Tahsin Mayatepek’ten hiç bahsetmemiş olmam, bu konunun ayrıca bir yazı değil yazı dizisi isteyecek genişlikte ele alınması gerekliliğinden kaynaklanıyor.


  1. José Manuel Ferrández Bru / ‘Wingless fluttering'”: Some Personal Connections in Tolkien’s Formative Years / Tolkien Studies, Vol. VIII (eds. Douglas A. Anderson, Michael D.C. Drout, Verlyn Flieger) / s.63-4 / Not 21
  2. Daha detaylı bir bakış açısı kazanmak için Tolkien’in Mythopoeia Şiiri’nin açıklaması olan yazı dizisine başvurulabilir.
Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply