Istari’nin Geçmişi / Gandalf’ın İsimleri

1

Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi okuyucularının Gandalf olarak tanıdığı ve onlar için muhtemelen hep o isimle anılacak olan karakterin, Valinor’daki Elfler tarafında Olórin olarak adlandırıldığına değinmiştim. Gandalf ismine aşinalığımızın yanında, Sutu Boğda yolculuğumuz sırasında, Tarık Kaya’nın ortaya koyduğu bir bilgi, bu ismin bizim için değerini de kat be kat arttırdı. Hatırlanacağı gibi Tarık Kaya, “Lembas Kırıntısı – Bölüm 1″ yazısını şu sözlerle bitiriyordu:

İşte bir lembas kırıntısı:

2009 yılının Eylül ayının ilk günlerinde, ilhama mazhariyeti neredeyse ismi olacak kadar onunla bütünleşmiş bir kutlu, -mealen- şunu ifade etmişti. İsterseniz bu Arif’e bundan sonra İlhami Efendi diyelim:

‘Gandalf, Hz. Hızır’ın (as) 8000 sene önceki adıdır.’

Bu bilginin ardından, genelde orijinal isimleri kullanma niyetinde olsam da, bu çok çekici karakterin ilk akla gelen ismi benim için Gandalf olarak kaldı. 

Bu açıklama içeren girişin sebebi ise, Gandalf’ın hem temel hikayelerde zikredilen hem de Efsane-i Tolkien’in (Tolkien’s Legendarium) diğer kitaplarında değinilen pek çok ismi olmasıdır. Bu isimlerin temel, ortak özelliği ise lakap nevinden belirli dillerde konulmuş isimler olmalarıdır. Bir bakıma, ismi koyan halkın, ahalinin ya da kişinin Gandalf’a olan bakışını da anlatan isimlerdir. Kısaca bu isimler üzerinden ilerlersek, “Maiar’ın En Bilgesi (Arifi)” yazısında giriş yapmaya çalıştığım Gandalf’ın çok yönlülüğüne daha iyi bakabileceğimizi düşünüyorum. 

En çok bilinen isim olan Gandalf ismi, kuzeyde yaşayan insanların dilinde, “asası ile gezen Elf” ya da “asalı Elf” anlamına gelmektedir. Elfler pek yaşlanmadıkları için Gandalf’ın Orta Dünya’da ilk izlenim olarak bir İnsan zannedilmesi çok fazla yaşanan bir durumdur. Fakat bir diğer yandan, avamın onun yaptığı işlere “büyü” demesi ve bu büyüyü Elf büyüsüne benzetiyor olması, onun bir Elf olabileceği izlenimini de oluşturmuştur. Tüm bu yanlış anlaşılmaların toplamında ortaya çıkan durum, büyü yaptığı için Elf zannedilen ama bir diğer taraftan da Elfler gibi görünmeyip yaşlı görünen bir varlıktır. Buna kuzeyli insanların verdiği isim olan Gandalf, Gandalf’ın kendisinin de sonrasında aslen kullanmayı tercih ettiği isim olmuştur. 

Gandalf’ın diğer isimleri ise, yukarıda belirttiğim gibi, bu ismi ona verenlerin ona bakışını göstermektedir. Gandalf’ın Gondor’da kullanılan ismi Mithrandir olmuştur. Bu isim Sindarin dilinde “gri hacı” ya da “gri yolcu” anlamına gelmektedir. Gandalf pek çok defa, farklı amaçlarla ve farklı sürelerle Gondor’da bulunmuştur; bunun yanında Denethor öncesi Vekilharç’tan saygı gören bir kişi olarak, ismin koyulma amacının olumsuz olduğunu düşünmüyorum. Ancak içinde bir bilinmemezlik, bir şüphe de taşıdığını söylemek bence yanlış olmayacaktır. 

Güney seyahatlerinden sonra güneyliler (Haradrim) tarafından “kuzeyli casus” anlamına gelen Incánus ismi ile anılmıştır. Fakat bu ismin de farklı anlamları mevcuttur. Quenya dilinde “zihin yöneten” ya da “zihinlere nüfuz eden” manasına gelirken, Westron dilinde ise “gri pelerinli” anlamına yakındır. 

Gandalf’a takılan isimler arasında en değersizi muhtemelen Solucandil Gríma’nın taktığı “Felakettellalı” olarak Türkçe’ye tercüme edilen Láthspell ismidir. Türkçe çevirisinden de anlaşılacağı gibi kötü haber getiren kişiyi anlatan bir isimdir. Kendisine verilen diğer önemli bir lakap da, “Beyaz Binici” (The White Rider) olmuştur. Gri Gandalf, Ak Gandalf olarak dönüp, Gölgeyele’yle görülmemiş hızlarda yolculuk etmeye başlayınca bu ismi almıştır. Cücelerin Gandalf’a verdikleri isim ise Tharkûn olmuştur. Bu kelime cüce lisanında “gri adam” ya da “asalı adam” anlamlarına gelmektedir. 

Kendisine Gandalf ismi yakıştırılmadan önceki ismi olan Olórin ismi ise aslında yine bir yakıştırma isimdir. Çünkü bir Maia olarak, Valinor’da Elfler ile beraber zaman geçiren Gandalf, sıklıkla onların arasına görünmez bir biçimde karışarak, onlara irfani sözler fısıldardı. Bunun asıl sebebi ise Ilúvatar’ın Çocukları’na olan özel ilgisiydi. Gandalf’ın benzer bir biçimde Orta Dünya’da da neredeyse tüm İnsan gruplarının arasında gezerek onlara yol göstermeye çalıştığını görebiliyoruz. Gandalf’ın Maia formundayken, zihinlere attığı görüler, bilgiler ve rüyalar ile Elfler’in irfanına katkıda bulunuyor olması, onun bu özelliğine atıfla, kelime kökü olarak Olórin kelimesi “rüya, görü-vizyon, zihne ait, zihni” anlamlarını içermektedir. 

Şimdilik Efsane-i Tolkien içerisindeki bildiğimiz metinlere bakıldığında, bizim Gandalf’ın asıl ismine ya da varsa Ilúvatar’ın ona bahşettiği isme ulaşmamız pek mümkün görünmüyor.

Konuyu dallandırmaya devam edeceğiz…


“Gandalf” İllüstrasyonu © Biggie917

Paylaşın.

Yazar Hakkında

1 Yorum

  1. Ömer Faruk on

    İlhan bey;
    Yazı dizinizi ilgi ile takip etmekteyiz. Yazı dizinizde dikkatimizi çeken bir nokta da İstari’nin renklerle birlikte anılması. Renkler bir nevi makam/mertebe gibi anlaşılıyor. Istariler beyaz, gri, boz ve mavi renklerde Orta Dünya’ya geliyorlar. Bu renklerde rütbece/makamca en düşük olarak gri olarak anılıyor. Bu Gandalf özelinde bir onceki yazılarınızda da geçmişti. Bu sebeple mavi, boz ve beyaz renkler griden mertebece daha üstte gibi anlaşılıyor. Buna rağmen hikayede rengi değişen bildiğimiz kadarıyla iki İstari var. Gandalf ve Saruman. Gandalf’ın ara mertebelere uğramadan Beyaz Gandalf olması ılgi çekici. Bunu gri renk üzerinden okuma gayreti gösterirsek gri rengi siyah ile beyazın karışımı olarak biliyoruz ve Karanlık ile mücadelesi sonucu ara mertebelere uğramadan beyaz renge ulaşması gibi okuyabilir miyiz? Bir diğeri ise Saruman’ın Ak olarak anılırken düşmanla anlaştıktan sonra kendisine Rengarenk Saruman denilmesini istiyor. Bu değişimi de beyaz renk üzerinden okuma gayreti gösterirsek beyaz renk doğadaki bütün renklerin birleşimi karışımı sonucu oluşmakta. Rengarenk ise beyaz rengin bozulmuş hali gibi anlaşılabilir mi? Saruman bu makamla anılmak istemesinin sebebi Düşmanla anlaşmasının ilanı gibi de okunabilir mi?
    Gayretleriniz için çok teşekkürler. Yazılarınızı merakla beklemeye devam etmekteyiz. Allah ilminizi tefekkurlerinizi artırsın inşallah. Muhabbetle…

Reply To Ömer Faruk Cancel Reply