Hollywood’un Tolkien Aşkı – Bölüm 2

0

Amazon Stüdyoları ve Yüzüklerin Efendisi

Amazon, internet perakendeciliğinden gelen bir firma olarak kreatif üretimde, film/dizi yapımcılığında uzun soluklu ve başarılı olabileceğini en başta istihdam ettiği kreatif ekibe hissettirmeli ve ikna edici olmalı.

Jeff Bezos böyle bir ihtiyacın farkına vardığı için olsa gerek Amazon Stüdyoları’nın merkez ofisini Santa Monica’dan tarihi Culver City Studios’a taşıdı. Culver City’deki bu yerleşke, “Rüzgar Gibi Geçti”, “Yurttaş Kane” gibi pek çok filme ev sahipliği de yaptığı uzun ve köklü bir geçmişe sahip. Amazon, 25.000 m2‘ye yakın bir alan ve daha önceden yönetim binası olarak kullanılan ve sektörün pek çok temsilcisinin hatıraları ile dolup taşan Culver Stüdyo Konağı’nı da kiraladı.

Söz konusu konak “Rüzgar Gibi Geçti” filminde “Tara Konağı” olarak da kullanılmıştı. Şimdi ise Amazon’un yapım işlerinin genel merkezi olarak kullanılıyor. Amazon’un önceki stüdyo yöneticilerinin görevlerinden ayrılmalarını takip eden süreçde ise kendinden çokça bahsettiren dört önemli gelişme oldu:

  1. Amazon düşük bütçeli işlerden çıkacağını ve “Game of Thrones” (Taht Oyunları) gibi global ve büyük bütçeli işlere yöneleceği açıklandı.
  2. Jennifer Salke, NBC Entertainment’ın başkanlığından ayrılıp Amazon Stüdyoları’nın başına geçti ve Culver City Konağı’na yerleşti.
  3. “Yüzüklerin Efendisi” televizyon dizisi ile ilgili bütçe rakamları ortaya çıkmaya başladı.
  4. Peter Jackson’ın projeye dahil olmayacağı açıklandı.

Buraya kadar sayıp döktüğümüz bilgiler özet niteliğinde, ancak Yüzüklerin Efendisi Dizi Projesi’nin Amazon tarafından ele alınış biçimini de hissettirecek düzeyde. Bütün gelişmelerin ortak özellikleri var:

  1. Niceliğe ait konuların öne çıkması,
  2. Öne çıkan başlıkların finans ve kurumsal tercihler çerçevesinde değerlendirilmesi,
  3. Sanat ve Tolkien sevenlerinin ilgisini çekecek bir bilgi sunmaması.

Bütün bu haberlerin tek istisnası ise Peter Jackson ile ilgili olanı, ancak bu haber de şimdilik olumsuz gözüküyor. Stüdyo görüşmelerin devam ettiğini söylese de netleşen bilgi bir anlaşmanın olmadığı yönünde.

Periler diyarının en gizemli köşelerinden daha cazip bir dünyayı, Efsane-i Tolkien’i (Tolkien’s Legendarium) konuşurken daha az kurumsal detaya ve daha çok ilham verici bilgilere ihtiyaç var.

Proje ile ilgili odak noktasının kreatif taraftan kurumsal tarafa kaydığına işaret eden detaylardan en başlıcasını bütçe ile ilgili haberler oluşturuyor. Uzun süre Yüzüklerin Efendisi’nin dizi haklarının 200 milyon dolar karşılığında Tolkien Estate’den alındığı konuşulduktan sonra şimdi de projenin beş sezon olarak planlandığı ve yaklaşık bütçesinin 1 milyar dolara ulaşabileceği konuşuluyor. Amazon Stüdyoları ise herhangi bir PR/Halkla İlişkiler aktivitesi veya açıklaması ile kamuoyunun dikkatini bu konuların dışına kaydırmıyor, hatta bilakis bu şekilde gündem olmaktan memnun gözüküyor.

Amazon’un düşük bütçeli işlerden çıkma kararı da yöneticilerin kreatif-odaklı değil bütçe-odaklı düşündüklerinin bir diğer göstergesi. Bütçe-odaklı çalışmak bir perakendeciye çok yakıştığı halde kreatif işlerde biraz konunun dışına düşülmüş oluyor.

“Game of Thrones gibi işler yapma” cümlesi bile sektöre çok dışarıdan bakıldığını gösterir nitelikte. Game of Thrones, ilk zaferini büyük ekran bütçeleri ile değil kâğıt ve mürekkep ile kazanmıştı. Daha sonradan kâğıt üstündeki vizyonun ekrana taşınması büyük bir bütçe istediği için yapımın finansal boyutu, bir sezonun maliyetinin 100 milyon dolara ulaşacağı noktaya kadar genişledi. Özetle, yapımcılar bir hayalin peşinde koşarken karşılarına büyük bir maliyet çıktı; esas olan en başta projenin uyandırdığı heyecandı. Amazon’un Yüzüklerin Efendisi projesinde ise kreatif ekiplerin başkanları dahi seçilmeden bütçe konuşulmaya başlanması perakendecinin sanata bakışını ele verir nitelikte.

Jennifer Salke ve Amazon

Jennifer Salke, geleneksel televizyon kanallarının, networklerin dünyasından gelen bir isim. HBO, Netflix, Hulu gibi yayın servisi sağlayıcıların dünyasına ait bir tecrübesi yok. Başarılı bir kariyeri olmasına rağmen, ortalama seyirci dışında segmentlere hitap eden niş pazarlara yönelik nasıl bir performans gösterebileceği bilinmiyor. Diğer yandan NBC’den gelen bir isim olarak büyük bir organizasyonu nasıl yönetebileceğini çok iyi bildiği genel kabul görür bir gerçek olmalı. Tam bu noktada Culver City’ye taşınırken Amazon’un yaptığı açıklama akla geliyor; basın duyurusunda, basit ihtiyaçlar ve çalışan sayıları ile ilgili istatistikler varken yeni taşınılan mekânın kreatif katkısından hemen hemen hiç bahsedilmiyor. Sonuç olarak; Amazon tepe yönetimi ve ona yakın Halkla İlişkiler Ekibi’nin üslubu bir gerçeği ele veriyor: Perakende gibi büyük bir organizasyonu başarı ile yöneten şirket, televizyon içeriği üretmeyi, büyük yapımlara imza atmayı, bu organizasyon beceresini aktarabileceği bir alan olarak görüyor. Jennifer Salke’yi de bu amacın iyi bir uygulamacısı olarak görüyorlar. Diğer yandan bir ortak nokta olmasına rağmen Salke perakendeden gelmiyor ve böyle bir mantık ile ne süreyle uyuşabileceği ayrı bir merak konusu.

Yüzüklerin Efendisi’nin televizyon hakları, onun değerini ne ile ölçeceğini bilmeyen ve sanata niceliksel hesaplamalar ile bakan insanların eline geçmiş olabilir. Eğer böyleyse, bunun sonuçları Tek Yüzük’ü Sauron’un ele geçirmesi kadar yıkıcı olabilir. En azından bir neslin eser ile bağlantısı sakatlanabilir. Diğer yandan bazı kaynaklar Peter Jackson’ın projeye dahil olma ihtimalinin hala ölmediğini ve Salke’den umut kesmek için erken olduğunu söylüyor.


Not: Kısa bir aradan sonra devam yazısında proje için seçilen senaristlerin, JD Payne’in and Patrick McKay’in analizini yapmayı amaçlıyoruz.

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply