Eser ve Alt-Yaratı – Bölüm 1

1

“Kara Delik / Efendi” yazısında Sauron’un nasıl bildiğimiz son haline ulaştığını ve Tek Yüzük’ü dövmekle ilgili motivasyonunu özetlemeye çalıştım. Aynı yazıda da değinmeye çalıştığım gibi, yüzüğü yapılma motivasyonundan, oluşturduğu etki alanına kadar genişleyen bir perspektifle değerlendirebilirsek, J.R.R. Tolkien’in hikayesindeki alt metni daha iyi anlayabileceğimizi düşünüyorum. 

Tüm Efsane-i Tolkien’i (Tolkien’s Legendarium) göz önüne aldığımızda pek çok özellikli nesne karşımıza çıkar. Bu nesnelerin İngilizce karşılığı olan “artifact” kelimesini Türkçe’de “eser” olarak kullanabiliriz. Bu kelime ile anılmasının nedeni, bu eserlerin doğada var olmayan, ancak yapan kişi tarafından belirli bir emek, uzmanlık ve zahmet sonucu meydana getirilen nesneler oluşudur. Diğer yandan bu eserlerin pek çoğu kendine has, biricik özellikler taşıyan nesneler olmuşlardır. 

Orta Dünya tarihinde pek çok özel kılıcın ve hatta özel silahın olduğunu biliyoruz ve bu silahları isimleriyle tanıyoruz. Örneğin, Hobbit hikayesindeki Gölşehirli Bard’ın ejderhayı vurduğu okun ismi “Kara Ok” olarak geçmektedir ve Bard’a atalarından kalan bir yadigardır. Sting, Angrist, Glamdring ve Narsil gibi kılıçlar da bu eserlere örnek teşkil edebilirler. Bu kılıçlar arasında yakınlarında Orklar varken mavi renkle parıldamak gibi ortak özellikleri olanlar olsa da hepsinin yapılma hikayesi, üzerinde yazan yazılar gibi özellikleri farklıdır. 

Silahlar gibi tek ve biricik eser olarak görebileceğimiz diğer nesneler de vardır. Bunların en yaygın olanları mücevherler olsa da Palantíri gibi farklı eserlerin varlığını da biliyoruz. Arada istisnalar olsa da bu eserleri yapan kişinin ya da kişilerin hangi sebeple ve ne şartlarda yaptıkları, kimin kullandığı, hediye olup olmadığı vb. bilgilerin pek çoğu mevcut. Tüm bunları bilsek de düz bir okumayla üzerinden geçtiğimiz zaman bize “sihirli nesneler” olarak gelen bu eserlerin, aslında Tolkien’in metafiziğini vaaz ettiği, “alt-yaratı”nın somut örnekleri olduklarını görebiliriz. 

Silmariller’in hikayesi ve özellikle Valinor’daki kısmı, bence alt-yaratı açısından oldukça kuvvetli doneler taşıyan ve alt-yaratı kavramının çerçevesini çizen bir içeriğe sahiptir. Fëanor bu mücevherleri yaparken kendi geliştirerek yaptığı bir kristal yapı kullanmıştır; bu kristalin bileşiğini ve yapılışını kimseyle paylaşmamıştır. Bu kristali yapmasındaki temel amaç ise, İki Ağaç’ın ışıklarını, birbirlerine karıştığı andaki halini ışımaya devam eder şekilde tutacak bir yapı sağlamaktır. Fëanor’un bu zanaatındaki incelik ve ustalık, onu bu gayesine ulaştırmıştır. 

Ardından İki Ağaç’ın Melkor’un himayesindeki Ungoliant tarafından zehirlenerek öldürülmesi ve Valinor’a çöken karanlık sonrasında Valar, Fëanor’dan Silmariller’i talep etmiştir. Böylece onların içinde yer alan ışıkla İki Ağaç tekrar canlandırılabilecektir. Bu esnada söylenenler bize alt-yaratı ve eser ile o eseri meydana getiren arasındaki ilişkiyi oldukça iyi anlatır: 

…Yavanna, Valar’ın huzurunda konuştu ve dedi ki: ‘Ağaçlar’ın Işığı söndü, o şimdi sadece Fëanor’un Silmariller’inde yaşıyor. O ne kadar öngörülü! Ilúvatar’ın maiyetindeki en kudretlilerin bile bir kereye, sadece bir kereye mahsus tamamlayabildikleri bazı işler var. Ağaçların Işığı’na varlık yerdim ve Eä’da bunu asla yeniden yapamayabilirim. Ama hâlâ bu ışığın bir tutamıyla kökleri çürümeden önce Ağaçlar’daki yaşamı geri getirebilirim; ardından yaramız iyileştirilmeli, Melkor’un kötülüğü yok edilmeli.” 

Sonra Manwë konuştu ve dedi ki: ‘Sen Finwë oğlu Fëanor, Yavanna’nın sözlerini duydun? Sorduğu şeyi verecek misin?’

Sonra uzun bir sessizlik oldu ama Fëanor tek bir sözcük konuşmadı. Sonra Tulkas bağırdı: ‘Konuş, Hey Noldo, evet ya da hayır! Kim Yavanna’yı inkar edebilir? Silmariller’in ışığı onun başlangıçtaki çalışmalarından doğmadı mı?’

Ama Yapıcı Aulë şöyle dedi: ‘Aceleci olmayın! Onun bildiğinden çok daha yüce bir şey sorduk. Bırakın bir süre huzur içinde beklesin.’

Ama sonra Fëanor konuştu ve acıyla haykırdı: ‘Daha küçükler ve hatta daha ulular için yalnızca bir kere tamamlanabilecek bir görevi var ve bu görevde kalbi huzura erecek. O zaman mücevherlerimi çıkaracağım ve bir daha asla onları eskisi gibi yapamayacağım; eğer onları kırmam gerekirse, kalbimi de kıracağım ve katledilmiş olacağım Aman’daki tüm Eldar içinde ilk.’…

J.R.R. Tolkien / Silmarillion / Noldor’un Kaçışına Dair

Devam edeceğim…

Paylaşın.

Yazar Hakkında

1 Yorum

  1. Ömer Faruk on

    Sevgili Sutu Bogda ailesi;
    Ramazan bayramınızı kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah sizlere berrak, yepyeni ufuklara vesile olacak yeni ilhamlar nasip eylesin.

Leave A Reply