7. BÖLÜM Beşinci gün yine o koyun sayesinde Küçük Prens’in gizini öğreniverdim. Durup dururken sormuştu; sanki uzun uzun düşünerek çözüm aradığı…
Elif Kaya
Fuzûlî, kendisine, – Söylenmesi gereken her şey söylendi. Yazılacak ne varsa yazıldı! Boşuna ne diye uğraşıyorsun? diye sorduklarında şu cevabı…
Varolduğumuz süre boyunca hepimiz sorunlarla, yani çelişkilerle, paradokslarla1, çözüm bulamadığımız anlaşmazlıklarla karşılaşırız. Sosyal düzeni tehlikeye sokan adaletsizlik, bizi doğru yoldan…
‘Demek sen sanıyorsun ki çiçekler…’ ‘Hayır! Hayır!’ diye bağırdım. ‘Hayır, hiçbir şey sanmıyorum ben. Aklıma ilk geleni söylemiştim yalnızca. Görüyorsun…
Ah, küçük prens! Her an biraz daha anlıyorum o kısa ve hüzünlü geçmişinin gizlerini… Epeydir tek eğlencen oturup gün batımını…
Çölün sadeliği ondaki hakikati görebilmemizi sağlar. Çünkü görüntüyü engelleyen perdeler yoktur orada. Göz neyi arıyorsa takılmadan bulabilir. Aynı bunun gibi…
Pilotun, yeniden bulduğu çocukluğu sayesinde kendi öz benliğinin, başkaları ile ilişkilerindeki başarısızlığının nedenlerinin, bunlar arasında hangilerinin kendisini yalnızlığa ittiğinin farkına…
‘İçimdeki çocuk’ benim yaşayan öz benliğimdir. O henüz yetişkin olmanın günahıyla örselenmemiştir. Henüz toplumsal benliğe sahip insanın yaldızları ve üniformalarıyla…
Sessizce biraz düşündükten sonra bana yanıt verdi: ‘İyi ki de onu bana sandığıyla verdin. Koyunum geceleri onun içinde yatabilir.’ ‘Elbette.…
Küçük Prens’in doğum sancıları tam olarak, Saint-Exupéry’nin Los Angeles’ta geçirdiği ameliyattan sonra başlar. Epey direndikten sonra çektiği sıkıntılara belki de…