Arda Nedir? – Bölüm 2

0

İlk bölümde özellikle altını çizmeye çalıştığım konu, J.R.R. Tolkien’in, Arda kavramına farklı yerlerde farklı atıflar yapmış olmasıydı. Alıntıladığım bir mektubunda Arda’yı tek bir dünya olarak gördüğünü belirtirken, sonrasında History of Middle Earth serisinde geçen bir notunda ise Arda’yı Güneş Sistemi ile eşleştiren Tolkien’in, Arda hakkındaki bu farklı görüşlerini çelişki olarak nitelemeye karşıyım. Bunun sebebi, Tolkien’in eseri olan Efsane-i Tolkien’deki (Tolkien’s Legendarium) bu çelişkili gibi gözüken bilgileri, daha çok hikayenin açılışı ve genişlemesi ile ortaya çıkan yeni bilgiler ya da yorumlar olarak görüyor olmamdır.

Efsane-i Tolkien’in yazımı süresince, ki bu eşsiz bir zekanın bir ömrüne tekabül etmektedir, Tolkien kendisini daha çok bir efsane aktarıcısı konumunda tutmuştur. Kendisi dil üzerinden keşfettiği bu alemde, tabiri caizse bir arkeolog gibi çalışmış, karşılaştığı yeni bilgilerle Efsane-i Tolkien’i genişletmiştir.

Arda konusundaki farklı fikirleri ve bilgileri de bu bağlamda değerlendirdiğimde, Tolkien’in genişleyen bir evrende belirli temalar için, eskisiyle çelişmeyecek yeni açıklamalar yapmasını oldukça haklı bir tavır olarak görüyorum. Arda’nın dünyayı nitelemesinde ya da Güneş Sistemi’ni nitelemesinde efsanenin tamamını etkileyen bir durum gözükmüyor. Bilakis belki Tolkien günümüzde yaşasaydı, Arda için daha geniş bir tanım yaparak, Samanyolu Galaksisi ya da bildiğimiz evrenin tamamı da diyebilirdi.

Arda konusundaki bu değişimi görmediğimiz kavram ise Eä kavramıdır. Tüm kainatı niteleyen Eä’nın mahiyeti her koşulda, zamanın ve mekanın birlikteliği ile oluşan tüm kainatı nitelemektedir. Tolkien, Efsane-i Tolkien hakkındaki görüşlerini belirtirken, bunun günümüzün bilimselliği içinde açıklanmaya ya da paralellik kurulmaya ihtiyacı olan bir yapı olarak görmediğini özellikle belirtir. İlk bölümün sonundaki alıntıda Tolkien, kullandığı “True Information” yani “Hakiki Bilgi” kavramının kaynağı olarak Valar’ı gösterir. Bunun insanların günümüzdeki görüşleri ve kuramları ile örtüşmesinin gerekmediğini de belirtir. Bu yaklaşım, günümüzün bilim felsefesi çerçevesinden bakıldığında oldukça aşırı gelebilir, çünkü Tolkien “Hakiki Bilgi” olarak adlandırdığı şeyin karşısına “Men’s present theories” yani “İnsanların günümüzdeki kuramları”nı koyar. Bu yaklaşımı Tarık Kaya‘nın Lembas Kırıntısı – Bölüm 1 yazısından bir bölümü hatırlatarak derinleştirmek istiyorum:

Bizim metodumuzda farklılık arzeden bir durum var.

Tasavvuf ile iştigal edenlerin yabancı olmadığı bir bilgi türü ve metodu var: Keşfî bilgi. Akraba ıstılahlar olarak “mükaşefe” ve “müşahede”den de bahsedebiliriz. Batı’da bu terimleri tam olarak karşılayamasa da, benzerleri olarak “sezgi”, “metafizik tecrübe”, “vizyon” gibi tabirlerden ve bunlarla alakalı bazı önemli figürler olarak da William James’den, Carl Gustav Jung’dan, Henri Bergson’dan.. ve elbette -gerek bilim adamı ve gerekse mistik- daha birçoklarından bahsedilebilir. Biz sahih keşfî bilgiyi önemsiyor ve bu konuda, bu bilgi metoduna sahip Arif kişilerin bilgi hazinesinden istifade ve istifaze etmeye çalışıyoruz. Daha önce de belirtmiştik: Bizi bu konuda araştırmaya sevk eden ve sitenin de ismini koyma lütfunda bulunan kişiler bu keşif ve velayet sahibi Arif zatlardır.

Dolayısı ile hiçbir yerde kolay kolay bulunamayacak ve birçok insanın da inanmakta zorluk çekeceği, bir kısmının gülüp geçeceği, belki bir kısmının pejoratif bir ilgi ile okuyup geçeceği bilgi, tahlil ve tespitleri bu sitede bulacaksınız. Bazılarımız için şok edici bilgi ve belgeler de olacak. Tekrar ediyorum; bilgi kaynaklarımızdan biri “keşfî bilgi” ve bu nadir bilgi türüne sahip Arif zatlardır. Yani her dönemde aramızda bulunmakla bizim; yani insanlığın sigortaları olan Allah dostları. Hakikat ve marifet sultanları.

Ben Tolkien’in “Hakiki Bilgi” dediği şey ile “İnsanların günümüzdeki kuramları” kavramlarını karşılaştırıp, ikincisine pek de önem göstermeyen bu halini oldukça özel buluyorum. Tarık Kaya’nın “büyük bilge” olarak tanımladığı Rene Guenon’da da olan bu hali, kadim olanı modern olana kurban etmeme hassasiyeti olarak tanımlayabiliriz.

Konuyu daha fazla “Arda nedir?” konseptinden uzaklaştırmadan devam etmek gerekirse, Arda Tolkien’in zihninde önce yerküre ve ardından Güneş Sistemi olarak değişmiştir ve kendisi de bu değişimi bize aktarmakta bir beis görmemiştir. Bu sislerin arasında görülen şeyin zamanla berraklaşması gibi bir süreç olabilir, bu nedenle Tolkien için belki de günümüzde yaşasaydı, Arda kavramını daha da genişletirdi fikrini rahatlıkla öne sürebiliyorum. 

Bu fikri öne sürerken bulduğum bir diğer destek de Tolkien’in History of Middle Earth serisinin Morgoth’s Ring kitabında geçen ve kendisinin Arda hakkındaki fikirlerini alıntıladığım bölümün devamıdır. Devam eden bölümde Tolkien şu yorumlarda bulunur. Eä’nın herhangi bir yerinde Arda gibi başka sistemler olsa da, bunlardaki biyolojik yaşam ispatlansa da ve hatta Ilúvatar’ın Çocukları’na benzer başka etten kemikten canlılar olsa da, bu genel resmi değiştirse de, Arda’nın Elfler açısından dramatik merkez oluşunu geçersiz kılan bir şey olmazdı. Tolkien’e göre böyle bir duruma karşı bir Elf’in cevabı şu olurdu:

Metnin Aslı

Well, that is another Tale. It is not our Tale. Eru can no doubt bring to pass more than one. Not everything is adumbrated in the Ainulindalë; or the Ainulindalë may have a wider reference than we knew: other dramas, like in kind if different in process and result, may have gone on in Eä, or may yet go on.

The History of Middle Earth / Chapter 10 / Morgoth’s Ring /
Athrabeth Finrod ah Andreth / Note 2

Çevirisi

Eh, bu da başka bir Hikaye’dir. Bizim Hikaye’miz değildir. Şüphesiz, Eru birden fazlasını meydana getirebilir/yaratabilir. Her şey Ainulindalë’de anlatılmamış olabilir; ya da Ainulindalë bizim bildiğimizden daha geniş şeylere değiniyor olabilir: başka hikayeler, tür olarak benzeyen ama yaşanışları ve sonuçları farklı olan, Eä’da meydana gelmiş ya da halen devam ediyor olabilir.

Orta Dünya’nın Tarihi / 10. Bölüm / Morgoth’un Yüzüğü /
Athrabeth Finrod ah Andreth / 2. Not

Hem naif hem de kapsayıcı olan bu sözlerin ardından Tolkien, yine çelişki olarak adlandırılabilecek sözler ile bu konuyu kapatır. Ama bu sözler aslında bir türün ya da bir ırkın kendini biricik hissetme ile ilgili bilinçaltındaki dürtünün ortaya koyuluşu gibi olduğu için beni hem güldürür hem de ibret alınacak bir bakış açısı ortaya koyar.

Metnin Aslı

But they would certainly add: ‘But they are not going on now. The drama of Arda is the present concern of Eä.’ Actually it is plainly the view of the Elvish tradition that the Drama of Arda is unique. We cannot at present assert that this is untrue.

The History of Middle Earth / Chapter 10 / Morgoth’s Ring /
Athrabeth Finrod ah Andreth / Note 2

Çevirisi

Ama muhakkak (Elfler) şunu da eklerler: ’Ama şu anda devam etmiyorlar. Arda’nın hikayesi Eä’nın şimdiki meselesidir.’ Aslında bu apaçık Elf geleneğinin Arda’nın Hikayesi’nin biricik oluşuna dair bakışıdır. Biz de şimdilik bunun hakikat olmadığını öne süremeyiz.

Orta Dünya’nın Tarihi / 10. Bölüm / Morgoth’un Yüzüğü /
Athrabeth Finrod ah Andreth / 2. Not

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply