Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 30

0

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


Bu yazı dizisinde çokça andığımız, J.R.R. Tolkien’in yarım kalmış iki eseri olan The Lost Road ve The Notion Club Papers, bizlere zaman ve rüya ilişkisini göstermeye çalışır. Zaman ve mekanın birbirlerine örülmüş bu hali, Verlyn Flieger’e göre en olgun biçimde Yüzüklerin Efendisi’nde görülebilir. The Notion Club Papers yarım kalmış olsa da bize bu olgunluğu verir, çünkü Yüzüklerin Efendisi’nin yazımından sonra yazılmıştır.

Tüm rüyalar arasında Frodo’nun rüyaları, Verlyn Flieger için özel bir yer tutmaktadır. Bu nedenle A Question of Time kitabında “Frodo’s Dreams” isimli bir bölüm bulunur. Flieger bu bölümde son bir kaç yazıda değindiğim rüyalara değinir ve bu rüyaların analizini yapar. Bu bölümün başında Flieger’in Frodo için yaptığı tanım şu şekildedir:

Metnin Aslı

…the chief traveler and dreamer in The Lord of The Rings

p.175

Çevirisi

Yüzüklerin Efendisi’nin baş seyyahı ve rüyacısı…

s.175

Yüzüklerin Efendisi’ne dönersek, Frodo hikayenin olmazsa olmaz karakteridir. Hikaye Frodo’nun tekamülü üzerinedir. Diğer karakterler kendi istidadlarına göre bir dönüşüm yaşamış olsalar da, bu dönüşüm de Frodo sayesindedir. Frodo’nun bilmeyerek oluşturduğu o dalgaya binebilen binmiş ve kendi tekamülünü yaşamıştır. Çukurçay’da ve Tom Bombadil’in evinde görülen rüyalar biz okuyucular için kitabın sonuna dek tam olarak anlayamadığımız konu olan, Frodo’nun hikayenin asıl karakteri olduğuna dair ilk işaretlerdir. Halbuki Yüzüklerin Efendisi’ne yeni başlayan bir okuyucu için daha önemli olan, Hobbit eserinden de bildiğimiz Bilbo ve Gandalf gibi karakterlerdir. Tolkien, Frodo üzerinden okuyucularını bir keşif sürecine dahil eder. (Hoş bir not olarak şunu söyleyebiliriz, Tolkien kendisinin de hikayeyi yazmadığına, keşfettiğine dair sözler söylemiştir. Burada oluşturduğu üçlü katmanla, Frodo’nun hikayeyi aralayışını, aynı zamanda kendi arayışı ve okuyucularının arayışı haline getirmiştir. Yani Frodo’nun tekamül süreci Frodo için olduğu kadar Tolkien ve biz okuyucular için de aynı derecede meçhuldür.)

Hikayedeki rüyalar bize farklı bir kapı açarak rüya alemi ile gerçek alem arasındaki çizgiyi flulaştırır. Frodo söz konusu olduğunda ise dikkatsizce okuyup geçtiğimiz rüyalar bize hem hikayenin ilerleyişinin hem de Frodo’nun tekamülünün ip uçlarını verir. Bu aslında günümüzün görsel hikaye anlatıcılığındaki flashback ya da flashforward gibi enstrümanlara benzetilebilecek bir kullanımdır. Ama diğer yandan bu enstrümanlardan üstünlüğü, hikayenin örgüsünün içine üst seviyede dahil olan rüya gibi bir unsur üzerinden bizlere bu anlatımı sunmasıdır. Gandalf’ın Orthanc’dan kurtuluşu bizlere, Elrond’un Divanı’ndan önce Frodo’nun rüyasıyla anlatılmıştır.

Frodo’nun geçtiğimiz yazılarda aktarmaya çalıştığım üç rüyası da, Tolkien’in kahramanının dönüşümünün bir kısa özeti gibidir. Bu rüyaların görüldüğü dönem ise, asıl maceranın henüz başlamadığı ve Frodo’nun resmen yüzük taşıyıcısı olmadığı döneme aittir. Yani henüz ne Frodo’nun ne de okuyucuların Frodo’nun akıbeti hakkında bir bilgileri yoktur.

Tolkien tarafından Kule Rüyası olarak adlandırılan rüya, her ne kadar başka bir niyetle yazılmış olsa da, niyetin değişmesine rağmen varlığını ve yerini korumuştur. Rüyanın içine sinmiş olan sıkışmışlığın yanında yer alan deniz, kule ve şimşek imgeleri yoruma açık geniş bir alan sunar. Ancak açık olan bu imgelerin belki olumlu vaatleri olsa da, sıkıntılı bir süreci tasvir ettiği hissedilir.

Frodo’nun Gandalf’ın Orthanc’dan kaçışını gördüğü rüya ise biraz daha farklıdır. Flieger’in deyişi ile  Frodo, gerçek hayatta görmesi mümkün olmayan bir olaya, rüyasında mekan değiştirerek tanık olmuştur. Ancak ne Frodo ne de okuyucular bu noktada ne olduğunu anlayacak durumda değillerdir. Flieger, Christopher Tolkien’in notlarına dayanarak, Elrond’un Divanı’nda, Frodo’nun gördüğü rüyanın bir durugörü olduğunun ortaya çıkışının Frodo ve okuyucular için olduğu kadar Tolkien için de bir keşif olduğunu söyler. Bu keşif sanki Frodo’nun özel oluşunun altını çizmektedir.

Üçüncü rüya ise bambaşka bir deneyimdir. Tolkien bunun geleceğe dair bir vizyon olduğunu, okuyuculara hikayenin sonuna kadar fark ettirmez. Bu rüya ile Frodo kendi geleceğinde bir anı yaşamaktadır.

Tüm bu rüyalardaki imgeler için Flieger “occult” kelimesini sıklıkla kullanmaktadır. Bu kelimeyi özellikle kullanan Flieger, bölümün sonunda, Frodo’nun kendi geleceğini gördüğü rüya hakkında konuşurken, hem Frodo’nun hem okuyucunun kitap boyunca çok acı çektiğini söyler ve occult kelimesi ile tanımladığı belirsizliği ya da bilinmezliği şu şekilde yeniden tanımlar:

Metnin Aslı

…not occult but heaven-sent, an epiphany, a promise of the best that could happen…

A Question of Time / p.189

Çevirisi

…okült değil, cennetten yollanan, ilahi bir haber, en hayırlının olacağına dair bir vaat…

A Question of Time / s.189

‘Frodo’ İllüstrasyonu © Soni Alcorn-Hender
Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply