Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 29

0

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


Bir önceki yazıda özellikle Frodo’nun Tom Bombadil’in evindeyken gördüğü rüyaları alıntılamıştım. Yazıyı bitirirken de bu rüyaların bir bakıma Frodo’nun zaman üzerindeki hareketleri olduğu notunu düşmüştüm. Bunu söylememin iki sebebi vardı. Bu sebeplerden ilki, bu yazı dizisinin başından beri çeşitli örneklerde gördüğümüz zaman seyahati ve rüya ilişkisiydi. Bu sebeplerden ikincisi ise Tolkien’in, özellikle Frodo’nun rüyalarının önemli olduğu bu bölümde fazladan çabalamasıydı.

Zaman seyahati ve rüya ilişkisi zaten üzerinde sürekli durduğumuz bir ilişki olduğu için onu detaylandırmaya gerek duymuyorum. Ancak Tolkien Frodo’nun rüyaları üzerine nasıl bir fazladan çaba harcamış, bunu biraz daha netleştirmek gerekli. Orta Dünya Tarihi (History of Middle-earth) isimli toplamda 12 kitaptan oluşan seri bize sadece Orta Dünya’da olup biteni değil, bunun yanında Christopher Tolkien’in notları ve şerhleri ile Tolkien’in yaptığı revizyonları da sunmaktadır. Bu serinin yedinci kitabı olan “The Treason of Isengard” (Isengard’ın İhaneti), özellikle Frodo’nun rüyalarındaki değişimlerle ilgili oldukça fazla done taşır. Verlyn Flieger kitabında bu değişimleri özellikle teker teker inceliyor ve Christopher Tolkien’in notlarına da eklemeler yapıyor.

Verlyn Flieger’i anlamak adına öncelikle hikayedeki gelişmeleri hızlıca hatırlamak gerekiyor, çünkü özellikle bu bölüm filmde farklı yorumlanıp ortadan kalktığı için, görsel hafıza filmin sahnelerini kitaba baskın hale getiriyor. Filmde Kara Süvariler’in kovaladığı dört Hobbit en sonunda sala binerek Brendibadesi’ni geçerler; Merry ve Pippin’in Frodo ve Sam ile karşılaşması ise bir tesadüf gibidir. Ancak kitapta bu bölüm çok farklıdır ve özellikle Frodo’nun rüyalarının olduğu bölümdür.

Frodo ile Sam yola çıkarlar; Merry ve Pippin daha önceden Bilbo’da var olan farklılığı sezmişlerdir; bu nedenle dostları Frodo’yu da gözlem altına almışlardır. Onlar da Frodo’yu yalnız bırakmayacaklardır. Önce Çukurçay’da (Crickhollow) bir gece kalırlar, ardından Tom Bombadil ile karşılaştıkları Yaşlı Orman’a girerler. Frodo’nun da rüyaları zaten Yaşlı Orman’da Tom Bombadil’in evindedir. Yalnız bu noktada Frodo’nun özellikle atladığım bir rüyasının daha olduğunu hatırlamamız gerekiyor.

Frodo, Çukurçay’da kaldıkları gece, yani Yaşlı Orman’a girmeden önceki gece, 25 Eylül’de bir rüya görür:

Sonunda yatağa uzanabildiğinde, Frodo bir süre uyuyamadı. Bacakları sızlıyordu. Sabah midilliye bineceği için sevinçliydi. Neden sonra, kendisini yüksek bir pencereden, birbirine girmiş ağaçlardan oluşan karanlık bir denize bakıyormuş gibi gördüğü, muğlak bir rüyaya daldı. Ta aşağıdan, köklerin arasında sürünen ve burnunu çeken yaratıkların sesi geliyordu. Ona öyle geldi ki, eninde sonunda onun kokusunu alacaklar. Sonra uzaktan bir ses duydu. İlk önce bunun ormanın yaprakları arasından gelen müthiş bir rüzgâr olduğunu düşündü. Sonra bu sesin yaprakların değil, uzaktaki Deniz’in sesi olduğu doğdu içine; uyanık hayatında hiç duymadığı ama rüyalarında hep içine dert olan bir ses. Aniden, açık havada olduğunu fark etti. Ağaç falan yoktu etrafında üstelik. Karanlık çorak bir toprak üzerindeydi ve havada yabancı bir tuz kokusu vardı. Başını kaldırınca, önünde yüksek bir uçurumun üzerinde tek başına duran yüksek beyaz bir kule gördü, içinde kuleye tırmanıp Deniz’i görmek için müthiş bir istek uyandı. Kan ter içinde kuleye doğru uçurumu tırmanmaya başladı. Fakat aniden gökyüzünde bir ışık parladı ve gök gürüldedi.

 J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği /
Suç Ortakları Ortaya Çıkıyor

Rüyanın içeriğine girmeden önce, girişte belirttiğim Tolkien’in sarf ettiği özel çabadan bahsetmek gerekiyor. Bu rüyanın ilk versiyonları oldukça uzun ve detaylı, kitaptaki muğlaklığı olmayan şekilde yazılmış. Hatta kitaptaki versiyonda rüya “muğlak bir rüyaya daldı” ibaresiyle başlıyorken, ilk versiyonda ne bu ibareyi ne de rüyada bir muğlaklığı görebiliyoruz. Rüya ise Tolkien tarafından “Kule Rüyası” olarak adlandırılmış.

Flieger, kitaptaki son versiyonun Freudvari ya da Jungvari ciddi bir psikanalitik okuma yapmaya imkan tanıyan bir metin olduğunun altını çiziyor ancak bunun konu Tolkien olduğu için yeterli bir açıklama olmadığını söylüyor. Çünkü Flieger, Tolkien’in rüyaları zamanın altyapısını oluşturma niyeti ile kullandığını düşünüyor.

Flieger, Christopher Tolkien’in notlarına da dayanarak şu yorumu yapabiliyor: Tolkien özellikle bu aşamada, neredeyse en çok revizyon yaptığı bir diğer bölüm olan Lórien bölümü kadar revizyon yapmıştır. Bunun temel sebebi ise Gandalf’ın hareketleri ile Frodo’nun rüyaları arasında bir ilişkiyi oturtmaktı. Bu nedenle Frodo’nun bu rüyayı gördüğü yer sürekli değişmektedir. Frodo bazı versiyonlarda rüyayı Elfler ile geçirdiği gece görürken, diğer bir versiyonda Çukurçay’da görmektedir. Hatta Tolkien’in zamanlama arayışında bu rüyanın bazen Tom Bombadil’in evindeki ilk gece görüldüğü de vardır.

Frodo’nun rüyayı gördüğü gecenin değişmesinin sebebi aslında hikayenin de değişiyor olmasıdır. Gandalf bir esaret nedeniyle Frodo ile Sıçrayan Midilli Hanı’ndaki buluşmasına gecikir. Bizlerin kitapta okuduğu gecikme sebebi, Gandalf’ın Isengard’da Saruman tarafından esir alınışıdır. Ancak hikayenin erken taslaklarında bu gecikmenin sebebi başkadır. Bu versiyonlarda Gandalf, Kara Süvariler ve onların başı olan Büyücü Kral tarafından alıkonulmuştur. Frodo’nun gördüğü detaylı rüyada ise, Gandalf’ın Kara Süvariler’den kaçışı vardır. Tolkien hikayeyi ve zamanlamayı defalarca değiştirdikten sonra, en sonunda bu rüyayı bir gerçek olayın yansıması olarak değil de, bir zihin durumunun yansıması olarak bırakmıştır. Frodo’nun diğer rüyalarına ise daha farklı şeyler koymuştur.

Subjektif olsa da bunca değişikliğe rağmen bu rüyanın farklı bir biçimde yorumlanabileceğini düşünüyorum. Frodo bu rüyayı gördüğü anda henüz taze bir yüzük taşıyıcısıydı. Bu nedenle bu rüyanın Yüzük’ün bir etkisi olduğunu ve sanki Yüzük’te mündemiç olan Sauron’un bir parçasının bu rüyayı gördüğünü düşünmek bana daha etkileyici geliyor. Bir zamanlar güzel olan, ancak Melkor tarafından kandırılan ya da Melkor’un tarafına geçen Sauron’un, Ölmeyen Topraklar’a olan özleminin bir yansıması olabilir.

Devam edeceğiz…


‘Çağın Sonu’ İllüstrasyonu © Ted Nasmith
Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply