Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 27

0

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


The Notion Club Papers (TNCP) ve kısmen The Lost Road (TLR) eserlerinde rüyaların zaman seyahatinde bir yöntem olarak kullanıldığını belirtmiştim. Ancak bunu bu şekilde dile getirmek, J.R.R. Tolkien’in yaptığı işi aşırı bir biçimde tekniğe ya da yönteme bağlamak oluyor. Tolkien’in yaklaşımını, teknik ya da yöntemden daha çok sezgisel bir yaklaşım olarak görmek daha doğru olacaktır. Bu nedenle benzer temaların farklı bağlamlarda tekrar tekrar ortaya çıktığını görebiliyoruz. Örneğin TNCP’da Lowdham karakterinin geçmişte yaşanmış hadiseleri rüya ya da yakaza formunda yaşamasının farklı benzerlerini Yüzüklerin Efendisi’nde de görebiliyoruz. Ancak Yüzüklerin Efendisi’nde gördüğümüz örnekler, TNCP’da Lowdham’ın tecrübe ettiği tekrarlanan ve ard arda gelen ve dolayısıyla hikayeleşen, bütünlük içeren görüntülerden daha çok, tek seferlik ve hikayedeki farklı karakterlere dağılmış bir biçimde karşımıza çıkıyor. Tom Bombadil’in çevresinde şekillenen bölümler bu konuda bize çok verimli bir biçimde farklı örnekler sunar.

Hobbitler, Tom Bombadil’in evinden çıkıp Bree’ye doğru yol alırlarken, Höyüklü Kişiler olarak bilinen, eski çağlara ait mezarlardaki ölülerin tuzaklarına düşerler. Sam, Merry ve Pippin, üzerlerindeki kıyafetler değişmiş, başlarında birer taç, üzerlerine konulmuş soğuk kılıçlarla, sanki eski zamanların vefat eden krallarına benzer bir biçimde ölü gibi höyüklerde yatarlarken, Frodo son bir çaba ile Tom Bombadil’i çağıran şarkıyı söyler ve Tom Bombadil onları kurtarır. Hobbitlerin bilinci yerine geldiği esnada Merry’nin tepkisi şöyledir:

Bu ne ola ki?’ diye başladı Merry, gözlerinden birinin üzerine kaymış olan minik altın tacı elleyerek. Sonra durdu, yüzü gölgelendi ve gözlerini kapadı. ‘Tabii, hatırladım!’ dedi. ‘Carn Dûm’lular gece karanlığında baskın verdi, bizi telef ettiler. Ah! Kalbime giren o mızrak!’ Göğsünü tuttu. ‘Hayır! Hayır!’ dedi gözlerini açarak. ‘Ben ne diyorum? Rüya görüyordum.’

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği / s.180

Verlyn Flieger, bu rüyanın özel halinin altını çizer. Merry’nin tecrübesi hem bir çeşit rüyadır hem de başka bir kişinin bilincini, tecrübesini yaşamasıdır. Merry uyandığında kullandığı kelimeler hiç de Hobbitvari değillerdir, ki Merry de, “Ben ne diyorum?” diyerek bunun farkına varır. Bunun yanında, kalbine mızrağın girdiğini söyleyişi ve ardından hemen bu bir gerçeklikmiş gibi göğsünü tutuşu, onun aslında bir başkasının yaşadıklarını tekrar tecrübe etmesi, o anının Merry’nin zihninde tekrar yaşanmasının bir tezahürü gibidir. Tom Shippey, Merry’nin höyükteki kişilerden birisinin anılarını yaşadığını düşünmektedir.

Tom Bombadil’in öyküdeki konumu ve kişiliği ayrı bir inceleme konusudur ve bu konuda bir çok şey yazılmıştır. Ancak açık olan, hikayeyi ne kadar etkilediği tam olarak bilinmese de, aslında hikayenin sonu Hobbitler’in Tom Bombadil’in çevresinde olduğu dönemde biz okuyuculara anlatılmıştır. Tom Bombadil kendisi için her şeyden yaşlı, her şeyden evvel olduğunu söylemiştir. Ama bunu söylerken, belki tüm Efsane-i Tolkien’in (Tolkien’s Legendarium) çekirdeğini, Frodo’nun “Siz kimsiniz Efendim?” sorusunun ardından bizlere vermiştir:

Daha benim adımı öğrenmedin mi? Tek cevap o. Sen bana söyle, sen kimsin, böyle tek başına sen olarak, isimsiz? Ama sen gençsin, ben ise yaşlıyım. Ben neyim biliyor musun, en yaşlı olanım. Lafıma mim koyun dostlarım: Tom, nehir ile ağaçlar henüz yokken buradaydı; Tom ilk yağmur damlasıyla, ilk meşe palamudunu hatırlıyor. O Büyük Ahali’den önce patikalar açtı ve Küçük Ahali’nin gelişini gördü. O, Krallardan, mezarlardan ve Höyüklü Kişiler’den önce de buradaydı. Denizler eğrilmeden, Elfler batıya geçtiklerinde, Tom çoktan burada vardı. Yıldızlar altındaki karanlığı, korkunun bilinmediği zamanları gördü o – Karanlıklar Efendisi Dışarı’dan gelmeden önceki zamanları.

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği / s.167

Ainur’un Müziği ile yaratılan Orta Dünya’nın neredeyse tüm tarihi, Tom Bombadil tarafından bu sözlerle, geriye doğru bize anlatılmıştır. Bu sözlerde, İnsanlar’ın, Elfler’ın, Valar’ın gelişi ve bunların hiçbirinin olmadığı zamanlar mündemiçtir. Bu sözlerin söylendiği an, Tom Bombadil’in Hobbitler’e gün boyu Orta Dünya ile ilgili hikayeler anlatıp, akşam olduğunda yemek öncesi Frodo’nun son sorusunu sorduğu andır. Kitapta kısaca geçen bu bölümde, Tom Bombadil belki de Hobbitler’e tüm Orta Dünya tarihini anlatmış olabilir. Bunu bilemeyeceğiz ama Tom Bombadil yukarıda da belirttiğim gibi okuyucuya hikayenin sonunu söylemiştir. Bu belki de hikayeyi değiştiren, sonunu belirleyen bir andır. Bu spekülasyonu yapma sebebim, Tom Bombadil’in Hobbitler’i höyüklerden kurtardıktan sonra söylediği sözlerdir:

Elinde şapkası, saçlarında rüzgârla burada durdu ve tümseğin batı yanına otların üzerine sırtüstü yatırdıkları üç hobbite baktı. Sağ elini kaldırarak berrak ve emreden bir sesle şöyle dedi: 

Artık uyanın şen gençler! Uyanın da duyun beni! Kalbiniz, eliniz kolunuz ısınsın! Soğuk taş devrildi; Kara kapı sonuna kadar açık; ölümün eli kırıldı, Gecenin altındaki Gece uçtu ve Büyük Kapı açıldı.’

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği

Bu sözlerdeki imgelerin, Tek Yüzük’ün yok edilişi ile olan ilişkisini Yüzüklerin Efendisi okuyucuları kurabileceklerdir. Ben buna ek olarak bir başka ilişki silsilesi de kurmayı tercih edeceğim. Höyükte uyuyan üç Hobbit, uyanıp höyük dışına çıktıklarında üzerlerinde kralların elbiseleri, ziynetleri ve silahları vardır. Etraflarında da Tom Bombadil’in höyükten çıkardığı mücevherler vardır. Ancak Tom Bombadil’i çağırmayı başarıp, onları kurtaran kişi olan Frodo’da bu değişim yoktur. Öyle ya da böyle hikayenin sonunda da Tek Yüzük’ü yok etmeyi de başararak, hepsinin hayatlarını kurtarmıştır. Hikayenin sonunda üç Hobbit’e farklı payeler verilse de, Frodo olduğu gibi kalmıştır. Hatta yalnızlaşmış ve en sonunda Limanlar’dan Batı’ya doğru yola çıkmıştır. Ancak Frodo da, Tom Bombadil’in çevresindeyken, yine rüyalar aracılığıyla kendi akıbeti ile ilgili şeyler de görmüştür.

Devam edeceğiz…


‘Tom Bombadil’ İllüstrasyonu © Anke Katrin Eissmann
Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply