Tolkien’in Zaman’ı – Bölüm 21

0

Bu yazı dizisindeki yazılar Verlyn Flieger’in A Question of Time isimli kitabından faydalanılarak ve kitap içerisindeki konu sırasına uyularak yazılmıştır.


Metnin Aslı

From the beginning of this history [The History of Middle-Earth] the story of the Englishman Ælfwine, also called Eriol, who links by his strange voyage the vanished world of elves with the lives of later men has constantly appeared.

Christopher Tolkien / History of Middle-earth / Sauron Defeated / p.279

Çevirisi

Bu tarihin [Orta Dünya Tarihi’nin] başından itibaren, Ælfwine isimli İngiliz’in, Eriol olarak da geçen, tuhaf seyahatleriyle elflerin kaybolmuş dünyasını sonraki insanların dünyası ile bağlayan kişinin hikayesi devamlı ortaya çıkıyordu.

Christopher Tolkien / History of Middle-earth / Sauron Defeated / s.279

Christopher Tolkien’in The Notion Club Papers’a (TNCP) yaptığı bu yorum, kimlikler üzerinden yapılan ve The Lost Road’da da gördüğümüz, zaman seyahati kavramının aslında tüm Efsane-i Tolkien’de (Tolkien’s Legendarium) ne kadar içkin olduğunu da bize anlatıyor.

Halbuki TNCP’ın ilk bölümünde Ramer karakterinin gördüğü rüyalar ve hayaller üzerinden anlatılan ve daha çok uzay seyahatine odaklanmış bir hikaye görülüyor. Bu bölümde hem gerçek bir uzay seyahatinin mekanik içeriği hem de rüyalar üzerinden böyle bir seyahatin imkanlılığı asıl konuyu oluşturuyor. Ancak Ramer’ın üzerinden anlatılan bölüm, ikinci bölümün de gelişmesi ile birlikte aslında ikinci karakter olan Lowdham üzerinden zaman seyahati kavramına evrilecek bir arka planı oluşturmuştur.

İkinci bölüm olan “The Strange Case of Arundel Lowdham” bölümünün taslak yazmalarının başında J.R.R. Tolkien şöyle bir not düşmüştür:

Metnin Aslı

Do the Atlantis story and abandon Eriol-Saga, with Loudham, Jeremy, Guildford and Ramer taking part.

Çevirisi

Eriol-Efsanesini bırak ve Atlantis hikayesini Loudham, Jeremy, Guildford ve Ramer’a rol vererek işle.

Bu yazı taslak olduğu için isimlerde ufak bazı değişiklikler olmuştur,
Loudham > Lowdham gibi.

Christopher Tolkien’in yorumlarından anlaşıldığı kadarıyla, ilk bölüm yazılırken Ramer’ın gördüğü rüyalar ve bu rüyalar üzerinden yapılabilecek bir seyahat arayışı (uzay seyahati de olsa), Tolkien’in Atlantis hikayesine olan ilgisini tekrar uyandırmıştır. Ancak aslında bu noktada Eriol-Efsanesi’ni bırakmakla tam olarak neyi kastettiği tam da anlaşılmamaktadır. Verlyn Flieger bu konuda, bu gibi notların yazarın kendisine bazı şeyleri hatırlatmak için aldığı notlar olması nedeniyle tam olarak neden ne kadar vazgeçtiğini bilemeyeceğimizi, ancak Eriol isminin bize bir ipucu verdiğini söyler. Girişteki alıntıda da geçtiği gibi, Eriol ya da Ælfwine ya da Elendil olarak adlandırılan bu karakter, The Lost Road’da anlatılan zaman seyahatinin merkez karakteriydi. Bu karakterin seri kimlikleri üzerinden geçmiş ve gelecek, efsane ve tarih birleşiyordu. Flieger, Eriol-Efsanesi’ni bırakmak deyimi ile asıl niyetin, kimlikler üzerinden farklı zamanlara gitmek yerine, TNCP hikayesindeki karakterlerin dolaysız bir biçimde Atlantis-Númenor zamanına gidişini kastediyor olabileceğini söyler.

Her ne kadar Tolkien, yayıncısı Stanley Unwin’e yazdığı mektupta bu hikayeyi hızlı bir biçimde bitirmek istediğini söylese de, tıpkı The Lost Road sürecinde olduğu gibi, yazım sırasında değiştirdiği fikirler nedeniyle, zaten büyük bir iş olan TNCP’ın tamamlanması daha da zorlaşmıştır. Christopher Tolkien babasının, “Atlantis’i işle, Eriol-Efsanesi’ni bırak” notunu, TCNP kapsamında Eriol-Efsanesi’ni, Atlantis-Númenor hikayesi uğruna belirli bir noktaya kadar erteleme ve TCNP’nin ilerleyen bölümlerinde işleme kararı olabileceği yorumunu yapmaktadır. Bu yorumun sonunda ise Christopher Tolkien babasının bu çabasının sonuçsuz oluşunu şu sözlerle ortaya koyar:

Metnin Aslı

In the event he did not do so; he found himself drawn back into the ideas that he had sketched for The Lost Road…

History of Middle-earth / Sauron Defeated / p.282

Çevirisi

Öyle ki bunu yapmadı; kendini The Lost Road için tasarladığı fikirlerin içine çekilirken buldu…

History of Middle-earth / Sauron Defeated / s.282

Verlyn Flieger, bu yorumlardan yola çıkarak hikayenin ikinci bölümünde Tolkien’in The Lost Road için geliştirdiği fikirlerin tekrar ortaya çıktığını belirtir. Modern zamanların İngilizleri Númenor’a, Númenor kimlikleri ile geri dönerler. Bu geri dönüş, rüyanın, bilincin ve zaman seyahatinin birbirlerine bağlı yapısı içerisinde vuku bulur; ilk bölümde yer alan Ramer’ın bilinç ve rüya deneyleri de bunun arka planını oluşturur. İkinci bölümdeki ana karakter Arundel Lowdham, The Lost Road’daki Alboin Errol karakteri rolünü üstlenir ve Atlantis-Númenor hikayesi odak noktasına oturur.

Görüldüğü gibi hikayenin bu farklı versiyonunda karakterler ve zaman değişmiş ama temel motivasyon değişmemiştir. Buna rağmen değişen şeyler de vardır. Hikaye genel olarak daha karanlıktır ama daha profandır; Tolkien’in anlatımı daha da güçlenmiştir. Verlyn Flieger’in yorumu ile Tolkien’in ana öğelerinden olan Faerie yerini daha okült bir rüya okumasına bırakmıştır. Rüya ve uyanıklık arasındaki farklılık daha keskin ve anidir; bu dramayı oldukça güçlendirmiştir. Gerginlik ve özlem, tüm hikayeyi kaplamıştır.

J.R.R. Tolkien bu hikayeyi hızlı bir biçimde bitirmeyi hedeflemiş ama bunu başaramamıştır. Bu hızlı sonuç verme aslında Tolkien’in her zaman asıl niyeti olmuş fakat “Yaprak Çizen Niggle” hikayesini bir kenara koyarsak, bunu hiçbir eserinde başaramamıştır. Tabi ki TNCP’ı yazdığı aynı dönemde Yüzüklerin Efendisi eserini de yazdığını hatırlatmak gerekir. İki zaman seyahati hikayesine ait fikirler her zaman kafasında yer almış, bunların bir kısmı geçmiş yazılarda çeşitli vesilelerde değinmeye çalıştığım gibi, Yüzüklerin Efendisi’ne de geçmiştir. Flieger bu üç eserin de (TCNP, The Lost Road ve Yüzüklerin Efendisi ) kronolojik bir sıra içermeseler de, kreatif bir zihnin derinlerinde birbirlerine bağlı olduğunun altını çizer.

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply