Tolkien’in Yayınlanmamış Mektupları’na Bakışlar

0

Tolkien’in kayıp mektupları kadar yayınlanmamış mektupları da ilgi çekici bulgulara gebe bir araştırma alanının sınırlarını çiziyor. Bu yazışmalar kendi devrinin en ilginç entellektüel kişiliklerinden, Dune’un Amerikalı yayıncısına kadar uzanan geniş bir yelpazede olağan dışı bir çeşitliliği işaretliyor.

Tolkien ve Sterling E. Lanier

Sterling Lanier, Amerikalı bir bilimkurgu yazarı ve yayıncı. Şöhretini Frank Herbert’ın yazdığı Dune romanından alıyor; Sterling E. Lanier bu eserin ilk yayıncısı. Dune, eskatolojik bir fantazi-bilimkurgu eser ve Yüzüklerin Efendisi gibi kendine ait sadık okur kitlesi var. Eser, eskatolojik yönü itibariyle de Yüzüklerin Efendisi ile bir ton/atmosfer benzerliği taşıyor. Geçmiş yıllarda artan bir okunurluk grafiği olsa dahi Tolkien kadar genel kabule mazhar olan bir trende sahip değil. Diğer yandan tüm zamanların en önemli bilimkurgu eserlerinden biri olarak kabul gördüğünü de belirtelim.

Dune eserinin yayıncısı olması bir yana Sterling’in diğer bir özelliği de Tolkien ile yapmış olduğu yazışmalar. Locus Dergisi’nin 149. Sayısı’nda kendisi ile yapılan bir röportajda bir düzineden fazla yazışması olduğundan bahsediyor. Kendi anlatımından çıkan genel mana ise Silmarillion ile ilgileniyor olması. Tolkien’in o dönem itibariyle Silmarillion’a muhatap bulmakta zorlandığını bildiğimiz için bu yazışmalar ayrıca da bir önem taşıyor.

Tolkien ve Simonne d’Ardenne

Simonne d’Ardenne ile Tolkien’in entellektüel ilgi alanları arasındaki kesişim oldukça ilgi çekici:

Simonne d’Ardenne, Ortaçağ Filolojisi konusunda uzmanlaşmış bir araştırmacı. Aynı zamanda Belçika kökenli olması ve “Orta Fransızca” (Middle French: 1340-1610 yılları arası kullanılan Fransızca) konusundaki hakimiyeti, onu Kral Arthur Efsanesi Araştırmaları için çok önemli kılıyor. Bilindiği üzere bu alandaki en önemli kaynak eserlerden kabul edilen Le Morte d’Arthur (Arthur’un Ölümü) bu döneme ait; 1400’lü yıllarda oluşmuş bir eser.

Simonne d’Ardenne, 1930’lu yıllarda ise Tolkien’in öğrencisi olarak Orta İngilizce üzerine akademik çalışmalar yapar. Bu çalışmaların sonucunda Liege Üniversitesi’nde karşılaştırmalı dilbilgisi alanında profesör olur. Akademik işbirliği ve araştırma konularındaki geniş kesişimin haricinde Tolkien ve Ailesi ile de yakın kişisel ilişkileri vardır. 1950’lerde Belçika’ya yapılan bir gezide Tolkien, kendisini ziyaret eder. Tolkien’ın kızı Priscilla Tolkien ile yakın arkadaşlığı ise ölüm tarihi 1986’ya kadar devam eder.

Tolkien Aile Albümü’nde de kendisinden bahsedilir. Bu eserde yer alan kısa bir bahiste, Priscilla Tolkien ile yakın arkadaşlığı teyit edilir. Aynı zamanda Simonne d’Ardenne, J.R.R. Tolkien ile kırk yıllık bir zaman içindeki yazışmalarını içeren geniş bir koleksiyonu Priscilla Tolkien’e emanet etmiştir. Bahsolunan kırk yıllık mektupların paha biçilmez değerini görmemek mümkün değildir. En azından şimdiye kadar tanıklık ettiğimiz kadarıyla entellektüel açıdan ve akademik çalışma sahalarının kesişimi itibariyle Tolkien ile bu kadar çok örtüşen ikinci bir insana tesadüf etmek mümkün değildir. Pek çok ortak noktanın olması bir yana, yakın bir dostluğun, duygusal bağların ve aile ile yakınlıktan kaynaklanan şahitliğin de bu ilişkiyi ne denli zenginleştirdiğini hesaba kattığımızda, bahsolunan mektupların önemi daha açık biçimde ortaya çıkar.

Azize Catherine

Azize Catherine

Simonne d’Ardenne’nin Tolkien ile ortak yürüttüğü -yazışarak/mektuplaşarak- çalışmalardan biri de Seinte Katerine (fr. Catherine d’Alexandrie / tr. İskenderiyeli Cathrine / tr. Azize Catherine) üzerine olur. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın çıkması ve Belçika-İngiltere arası yazışmanın zorlaşması üzerine bu çalışma kemale eremeden noktalanır.

Tolkien ve D’Ardenne yakınlığının entellektüel meyvelerinden biri olması itibariyle önemli olan bu çalışma, konusu/içeriği itibariyle de ilgi çekicidir ve yayınlanmamış mektupların bu kısmını dahi kendi başına çok önemli kılar.

Azize Catherine’in yaşadığı düşünülen dönem (290-308), henüz Hristiyanlığın kurumsallaşmadığı, “müesses din” (ing. organized religion) vasfı taşımadığı dönemdir. Bir inancın tüm zahiri koruyuculardan yoksun olarak sadece kalbe ve akla dayalı olarak savunulabileceği bu dönemde, Aziz Catherine kendi devrinin müesses algısına karşı mücadele vermiş ve bunun sonucunda bedel olarak hayatını sunmak zorunda kalmış biri; bir inanç şehididir. Tolkien’in annesi için çizdiği “inancı uğrunda şehit düşen yalnız bir kadın” çerçevesi ile benzerlik taşımaktadır. En önde geleni, “inanca adanmış ve o yolda harcanmış bir hayat” vasfı üzerinden kurulan paralellik olmak üzere, Azize Catherine’in hikayesi ile Tolkien’in duygusal dünyası arasında başka paralellikler de bulmak mümkündür: (1) Azize Catherine, güzellik üzerinden ve beyanın/hitabet sanatının imkanları ile haklılığını ispata çalışır ki Tolkien de güzelliği hakikatin bir ispat aracı olarak görmektedir. C.S. Lewis’i inanç konusunda ikna ederken, izlediği yolun yani hakikatin ispatı için güzellik argümanının kullanılmasının misallerini verir. (2) Azize Catherine, güç ile ayakta tutulan tanrıların sahteliğine hakikatin güzelliği ile cevap verir. Dolaylı bir biçimde bu durum Efsane-i Tolkien’de (Tolkien’s Legendarium) çok kereler temsil edilmiştir. Efsane-i Tolkien’in iyi karakterleri, güzellik tarafından çekilerek/cezbolunarak hareket ederken kötü karakterler kaba gücün cazibesi ile hareket eder. (3) Azize Catherine, güzelliğin ayrılmaz bir parçası olan aşkın ve adanmışlığın sembolüdür. Efsane-i Tolkien, güzellik ve aşk arasındaki ilişki itibariyle sayısız eserden biridir ancak aşktan adanmışlığa giden bir yolu bahse konu etmek ve bunu çağlar aşan hikayeler içinde işlemek açısından eşsizdir.

Bu konu özelindeki mektuplar Tolkien’in poetikası ile ilgili sayıp döktüğümüz sebeplerden dolayı çok sayıda bilgi ve görüş içereceğinden yazarı anlamak adına önemlidir. Tolkien’in inanç dünyası açısından da fikir verici olacağı muhakkaktır.

Azize Catherine Günü, 14 Şubat 1969 yılında yapılan düzenleme ile Genel Romen Takvimi’nden (General Roman Calendar) çıkarılmıştır. Bu takvim katolisizmin bir mutabakat metni gibi ele alınırsa Katolik Kilisesi ile Tolkien arasında bir görüş ayrılığına da işaret eder. Konunun ne derecede bir görüş ayrılığı oluşturduğunu anlamak ise yayınlanmamış “Simonne d’Ardenne Mektupları”na bağlı bir gizem olarak kalmaya devam ediyor.

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply