Tolkien ve İstihbarat – Bölüm 1

0

Intelligence ve İstihbarat kelimelerinin kökenleri üzerine

“İstihbarat”, gizli servis kurumlarının eylem ve çalışma alanını ifade eden genel başlık. Kelime, haber kelimesi ile aynı kökten geliyor. Arapça’da, yaşayarak ve deneyimleyerek öğrenmek anlamına gelen bir kökeni de var. Batı dillerinde “information” denen bilgiyi karşılayan alt anlamlara sahip. Aynı kelime için Batı Dilleri’nde ise Latince kökenden gelen “intelligence” kelimesi kullanılıyor.

Bugün aynı kelime (intelligence), hem aklı veya zekayı tanımlamak için hem de istihbarat anlamında kullanılıyor. Kelimenin kökenine baktığımızda da tarih boyunca benzer bir etimolojik anlam akrabalığının sürdüğünü görüyoruz.

Latince’de “inter” ve “legere” kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. “İnter”, arasında manasına gelen irtibat sağlayan kelime, “legere” ise seçmek/tercih etmek; farkını teşhis etmek/anlamak/temyiz etmek; okumak anlamlarını taşıyor. Kelimenin etimolojisi özetle bize aklın ve algının çalışma prensipleri ve amacı ile ilgili çağrışımlar yapıyor.

İngilizce’ye ve diğer dillere Latince köklerinden ulaşan bu kelimenin “istihbarat” anlamında da kullanılması bu konunun ne kadar zihinsel bir çalışma alanı olarak algılandığının da bir göstergesi.

Bu girişe ihtiyaç duymamın sebebi ise bu konu ile ilgili Hollywood merkezli oluşmuş algımızda, aksiyon türünün öne çıkması ve bu türün özellikleri tarafından algımızın domine edilmesi. Aksiyon türünün bir sonucu olarak, eylem/aksiyon, düşünceyi önceliyor ve bastırıyor ve biz de bu tür bir algı yanlışının gölgesinde konunun zihin merkezliliğini ihmal ediyoruz; istihbarata aksiyon penceresinden bakıyoruz. Bu durumda, istihbarat ile ilişkisi itibariyle akademisyenleri, yazarları ve düşünce adamlarını ve konuyla olan ilgilerini kaybediyoruz.

Yazarlar ve İstihbaratçılar/Ajanlar

Belki casusluk romanlarının içerik ve tonunu en fazla etkilemiş olan eserler Ian Fleming’in yazdığı James Bond serisinin kitaplarıdır. Ian Fleming, aynı zamanda kendisi de eserlerinin konusu olan istihbarat/casusluk dünyası kökenlidir. Uzun yıllar deniz istihbarat subayı olarak görev yapmıştır. “Goldeneye” isimli bir operasyonun planlayıcısı ve yöneticisi olarak 2.Dünya Savaşı yıllarında hizmet vermiştir. Daha sonradan bu operasyon içinde elde ettiği tecrübeyi ve bilgiyi eserlerinde kurgusal eklemeler ve değişikliklerle kullanır. Casusluk romanları yazarı John Le Carré (David John Moore Cornwell) yazar ve istihbaratçı olan diğer bir örnektir.

Tarihte biraz geriye gidersek ünlü Fransız filozof Voltaire’in diplomatik görevlerde ve istihbarat için kullanıldığına şahit oluruz. En önemli görevlerinden biri Prusya Kralı Büyük Frederik ile yakınlık kurmak ve onun planlarına aşina olmaktır.

Elansea takma ismi ile yazılmış olan A. Lewis ve E. Currie’nin danışman olarak katkı verdiği biyografide kısaca bahsedilen isimler: Daniel Dafoe, Compton McKenzie, Aleister Crowley, Graham Greene, Malcolm Muggeridge, Dennis Wheatley, Arnold Toynbee…(*)

Dennis Wheatley’i Bilmek ve Tolkien’i Bilmemek Üzerine

Dennis Wheatley: Churchill’in Hikâye Anlatıcısı (Dennis Wheatley: Churchill’s Storyteller) isimli kitabın konusu 2.Dünya Savaşı sırasında yazarın vermiş olduğu hizmetleri içeriyor. Dennis Wheatley, bu dönemde Churchill’in müşterek planlama memuru olarak görev yapar. Görevinin en önemli bölümü ise inandırıcılığı olan gerçek dışı hikayelerin kurgulanması ve bu hikayelerin Nazilere karşı bir dezenformasyon unsuru olarak kullanılmasıdır. Churchill- Wheatley ilişkisi, beyan sanatının/edebiyatın, Dünya Savaşı ortamında dahi ne kadar önemli bir hizmeti olabileceğini gösteren belirgin bir örnektir.

Diğer yandan sadece 2.Dünya Savaşı’nda değil Soğuk Savaş Dönemi’nde de çok sayıda yayınlanmış olan casusluk romanlarının, ulus devletlerin ve onun ötesinde liberal demokrat paktın psikolojik üstünlüğüne hizmet eden hikayeler olduğu görülecektir. Eserlerin bu yönü ile hikâye anlatıcılığı ve istihbarat servisleri/devlet ilişkileri, ayrıca üzerinde durulmaya değecek konuların başında gelir.

Tolkien’in “İngitere’ye bir mit hediye etmek” misyonu da Soğuk Savaş’ın dar sınırlarını aşan daha büyük ve evrensel bir mücadelenin köşe taşlarından birini oluşturmaya adaydır. Her nesilde milyonları aşan hayran kitlesine sahip bir yazar olarak Tolkien’in misyonu ve hedefi -İngiltere’ye bir mit hediye ederek ne amaçladığı- Verlyn Flieger gibi en önde gelen araştırmacılar için dahi çok net değildir. Mythopoeia’nın yorumu ve açıklamaları ile ilgili yazı dizisinde bu konuya eğildiğimiz için konunun kalanını yazı dizisinin yayınlanmış ve yayınlanacak bölümlerine havale edip geçelim.

Dennis Wheatley ve istihbarat için çalışan diğer yazarlar gibi Tolkien’in de benzer bir istihbarat uğraşı olduğunu düşünmek için sebeplerimiz var:

1..Bletchley.Park‘ta işe alınmamış olması, özellikle İngiliz İstihbaratı’nın/Devleti’nin, Churchill başta olmak üzere yazarlarla yakın çalışma alışkanlığına görünürde bir tezat oluşturması

2..Tolkien’in Mektupları’nın, potansiyel okuyucu kitlesinin belki de on milyonlara ulaştığı bugünlerde arşivlerde kayıp olması, özel koleksiyonlarda erişim dışı olması ve çok büyük kısmının hala yayınlanmamış olması,

3..Tolkien’in biyografisinin yazımı konusunda birincil kaynaklara ulaşmanın zorlaştırılması (Daniel Grotta’nın biyografi çalışması örneği),

4..Humphrey Carpenter’ın “onaylanmış” biyografisinin aradan geçen 40 yıllık bir süreye rağmen hala ana kaynak olarak kalmış olması,

5..“Onaylanmış” biyografi dikkatle okunduğunda Tolkien’in hayatındaki uzun zaman aralıklarının geçiştirildiği gerçeği ve hatta bu dönemler için Carpenter’ın da iyi bir biyografi yazarı olarak kendisini tatmin edecek duyguya sahip olmaması…

Eğer Tolkien tahmin ettiğimiz gibi gizli bir hayata, bir istihbaratçının hayatına sahip ise, çağdaşı olan pek çok yazarın istihbarat ile olan ilişkisi -Dennis Wheatley örneğinde olduğu gibi- ortaya çıkmışken o neden hala gölgede kalmaktadır? Bu sorunun kısa ve akla yatkın cevabı Tolkien’in misyonunun sınırlarında aranmalıdır. Kendisi hakkında bilgi sahibi olduğumuz isimler, hayatları içinde görevlerini tamamlamış olanlardır. Tolkien’in misyonunun ise ne olduğu ve “mit hediye etmek” isteyen bir yazarın misyonuna nerede ve hangi zaman çizelgesi içinde sınır çekilebileceği tartışmalıdır. Misyonun gizliliği devam ettikçe misyon sahibinin gizliliği de devam eder.

(*) Daha fazla isim için Elansea’nin kitabının dördüncü bölümü olan “The Two Tolkiens” bölümüne bakılabilir. Burada bahsi geçen yazarların bazılarına özgülenmiş yazılar ileriki yayın takvimimizde yer alacak.


Not: Okuduğunuz makale “Bilinmeyen Tolkien” yazı dizisinin 5. makalesi olarak yayınlanmıştır.

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply