Yüzük Taşıyıcısı Sam

0

Okuyacağınız makale, Samwise Gamgee Nasıl Efendi Samwise Oldu? yazı dizisinin birinci bölümü olarak okuyucularımızın beğenisine sunulmuştur.


Yüzüklerin Efendisi eserinin sonunda hatırlanacağı gibi, Bilbo ve Frodo yanlarında diğer üç Elf Yüzükleri’nin de taşıyıcıları (Galadriel, Elrond ve Gandalf) ile beraber Gri Limanlar’dan Ölmeyen Diyarlar’a doğru denize açılırlar. Eserin sonundaki eklerde gördüğümüz kadarıyla da bu seyahatten 61 yıl sonra, artık Efendi Samwise olarak anılan Sam de Gri Limanlar’dan Batı’ya doğru yola çıkar.

1482 Yılortası gününde, Efendi Samwise’ın karısı Gül Hanım vefat eder. 22 Eylül’de Efendi Samwise Çıkın Çıkmazı’ndan ayrılarak Kule Dağları’na gider. Onu son kez gören Elanor (Samwise’ın kızı) olur. Elanor’a Kırmızı Kitap’ı verir ve kitap bundan sonra Fairbairnler’in gözetiminde kalır. Elanor’un anlattığına göre Samwise Kuleleri geçerek Gri Limanlar’a gider; son Yüzük Taşıyıcısı da böylece denize açılır.

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / Ek-B / Yılların Öyküsü

Sam, Yüzük Savaşı’nın ardından Efendi Samwise olarak anılmaya başlar. Hem Yüzük Savaşı’ndaki hem de Shire Temizliği’ndeki rolleri onu Efendi olarak anılan bir hale getirir. Efendi Sam, Frodo Gri Limanlar’dan ayrıldıktan sonra yedi defa Shire’ın yöneticisi olarak seçilir. Ama bence Sam’in Efendi olarak anılmasını sağlayan şey bunlar değildir. Bunlar bir bakımdan Sam’in Efendi Samwise’a dönüşümünün sonucudur. Efendi Samwise’ın ortaya çıkışı daha evveldir.

Yüzüklerin Efendisi okuyucularının hatırlayacağı gibi, Sam Frodo’ya çoğunlukla “Bay Frodo” şeklinde hitab eder. Bu Hobbitlerin maceraları başlamadan önceki zamanlara dayanan bir saygının devamıdır. Sam’in babası da hem Bilbo’ya hem de Frodo’ya büyük bir saygı duymaktadır. Sam’in Babalık’ı macera başlamadan önceki dönemlerde bile Hobbitköy’de özellikle Bilbo hakkındaki dedikodulara sertçe müdahale ederek, Bay Bilbo’yu müdafaa etmeyi kendisine görev edinmiştir.

Yüzük Macerası’nın başından itibaren Gandalf tarafından Frodo’ya yoldaşlık etmesi buyrulan Sam, bu yoldaşlığı en son ana kadar hakkıyla yerine getirmiştir. Bu açıdan baktığımızda Sam’in en önemli özelliğinin sadakat olduğunu görüyoruz. Hikayenin akışına detaylı baktığımızda, bunun sadece Frodo’ya duyduğu tek boyutlu bir sadakat olmadığını görebiliyoruz. Kısaca sıralamak gerekirse Sam öncelikle ağzından düşürmediği “Bay Frodo” hitabıyla, Hobbitköy’de edindiği adaba sadakatini sürdürmüştür. Bunun ardından, Gandalf’a Frodo’ya yoldaş olmak ile ilgili Hobbitköy’den ayrılmadan hemen önce verdiği söze de sonuna kadar sadık kaldığını görebiliyoruz. Fakat tüm bunlardan da öte, Elrond’un Divanı’nda kurulan Yüzük Kardeşliği’nin görevine de sonuna kadar sadık kalmayı sürdürmüştür; diğer bir deyişle istişare kararına sadık kalmıştır. Yani Samwise Gamgee her ne kadar bazen sakar bazen patavatsız ya da bazen iş bilmez gibi görünse de, onu niteleyecek en önemli kavram bence hemhal olduğu sadakat kavramıdır.

Yukarıda saydığım sadakat örneklerinden en önemlisi belki de misyonun devamını sağlayan, Elrond’un Divanı’nda alınan istişare kararına olan sadakatidir. İki Kule kitabının son bölümü olan “Efendi Samwise’ın Seçimi” bize bu sadakati tam olarak anlatan bölümdür. Gollum, Frodo’yu ve Sam’i Shelob’un İni’ne sokar. Shelob burada Frodo’yu zehirler ve Frodo bayılır. Sam önce kendinden beklenmeyecek şekilde saldırdığı Shelob’u etkisizleştirir. Ancak Frodo zehirden dolayı ölü gibi yatmaktadır ve Sam de onun öldüğünü düşünür. Bölüme de ismini veren seçim bu noktada gerçekleşir. Sam bir yandan efendisi gibi gördüğü, bir yandan da en yakın dostu olarak gördüğü Frodo’yu bırakamamaktadır, diğer yandan da Tek Yüzük’ün Kıyamet Çatlakları’na götürülmesi gerekmektedir. Sam bu ikilemden çıkamamaktadır; uzun bir süre Frodo’nun başından ayrılamaz.

Kılıcının parlak ucuna baktı. Geride kalan yerleri, siyah uçurumu ve hiçliğe açılan boşluğu düşündü. O yönden bir kaçış yoktu. Bu hiçbir şey yapmamak, hatta üzülmemek anlamına gelirdi. Bu yüzden koyulmamıştı bu yolculuğa. ‘O halde ne yapacağım,’ diye ağladı yine ve artık zor cevabı açık seçik biliyordu: Sonuna kadar götürmek. Başka bir yalnız yolculuk ve en kötüsü.

‘Ne? Ben, tek başıma, Kıyamet Çatlağı’na falan mı gideceğim?’ Daha da çok ürktü ama kararı kesinleşti. ‘Ne? Ben Yüzük’ü ondan mı alacağım? Divan Yüzük’ü ona verdi.’

Fakat cevap derhal geldi: ‘Ve Divan onun yanına yol arkadaşları kattı ki görev yarım kalmasın. Ve Grup’tan geriye bir tek sen kaldın. Görev yarım kalmamalı.’

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / İki Kule / Efendi Samwise’ın Seçimi

Sam; Yüzük’ü, Sting’i, Bilbo’nun verdiği mithril zırhı, Galadriel’in Yıldızcamı’nı alarak Frodo’dan ayrıldı.

‘Hoşça kal beyim, canım!’ diye mırıldandı. ‘Sam’ini affet. İş tamamlanınca buraya geri gelecek – eğer becerebilirse. Ve sonra seni bir daha hiç bırakmayacak. Ben gelinceye kadar rahat uyuyasın: hiç bir kötü yaratık yanına varamasın! Hanım beni duyabilse ve benden tek bir dilekte bulunmamı isteseydi, geri dönüp seni tekrar bulmayı dilerdim. Hoşça kal!’

J.R.R. Tolkien / Yüzüklerin Efendisi / İki Kule / Efendi Samwise’ın Seçimi

Bu Sam için oldukça zor bir seçimdi ve artık bu seçimi yapmıştı. Yüzük Taşıyıcısı Sam olmuştu. Her ne kadar bu kararın ardından da yanlış yapıp yapmadığına dair vesveseler kafasını kurcalasa da yola koyulmuştu. Ta ki orkların geldiğini duyana dek. Orklar gelip Frodo’yu bulmuşlar ve onu almışlardı. Çünkü Shelob’un zehri kurbanını öldürmüyor, sadece felç geçirerek baygınlaşmasına neden oluyordu. Sam bunu anladığında dünya başına yıkılır; kendine yine yanlış karar verdiği için oldukça fazla kızar.

Ancak Sam bu durumla başa çıkmayı becerir. Hikayeden hatırlanacağı gibi Cirith Ungol Kulesi’ne girerek Frodo’yu kurtarır ve emaneti sahibine iade eder. Fakat bu süreç de kolay olmaz, Cirith Ungol Kulesi’ndeki orklardan ya da kapıdaki heykel bekçilerden daha büyük bir sınavı vardır…

Devam edeceğiz…


‘Sam ve Shelob’ İllüstrasyonu © John Howe

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply