Mythopoeia Üzerine – Bölüm 6

1

MYTHOPOEIA

Metnin Aslı
…………
Yet trees are not ‘trees’, until so named and seen
and never were so named, till those had been
who speech’s involuted breath unfurled,
faint echo and dim picture of the world,
but neither record nor a photograph,
being divination, judgement, and a laugh
response of those that felt astir within
by deep monition movements that were kin
to life and death of trees, of beasts, of stars:
free captives undermining shadowy bars,
digging the foreknown from experience
and panning the vein of spirit out of sense.
…………
(J.R.R.Tolkien)

Çevirisi

…………
Amma ağaçlar “ağaçlar” değil, öyle isimlendirilene ve görülene kadar
ve asla öyle isimlendirilmediler, ta ki onlar
sözün / dilin / beyanın kıvrılmış nefesi açıldı,
belirsiz yankı ve dünyanın sönük resmi,
ama ne bir kayıt ne de bir fotoğraf,
keşif ve ilahi takdir olarak, ve bir gülme / kahkaha
cevaben heyecan duyanlara yürekten
derinden davet hareketleriyle hısım olan
hayatına ve mematına ağaçların, hayvanların, yıldızların:
özgür esirler gölgeden parmaklıkların altını oyan,
kazan önceden tecrübi bilineni
ve ruhun damarlarını hislerden arındıran.
…………
(J.R.R.Tolkien)

Mythopoeia gitgide zorlaşan bir metin. İsim verme üzerine olan düşüncelerimizi aktardıktan sonra yukarıda çevirisini yapmaya çalıştığımız bölümde, “Ta ki onlar” (till those had been) söz dizisiyle tanımlanan kimlerdir üzerine kafa yormaya devam edelim.

Tolkien’in Silmarillion isimli eserinin giriş bölümü olan Valequenta çok ilginç bir yaratılış tasviri yapar. Tolkien’in evreninde yaratılış müzik üzerinden anlatılır. Tolkien’in evreni tek tanrılı bir evrendir. İlk yaratılanlar ruhani varlıklardır. Ainu olarak isimlendirilen bu varlıklar, Tek Tanrı olan Eru / Ilúvatar tarafından yaratılmıştır. Bu varlıklar Ilúvatar ile muhatabiyetlerini müzik ile kurarlar. Sonrasında ise Ilúvatar tüm Ainur’a (Ainur; Ainu kelimesinin çoğulu) bir ezgi verir ve bu ezgi üzerinden toplu bir müzik yapılır. Bu müzik Melkor isimli Ainu’nun ve ona uyan diğer Ainur’un uyumu bozan ritimleriyle iki kere inkıtaya uğrar. Ancak bu inkıtalar da Ilúvatar’ın ilminde olan şeylerdir. Ve Ilúvatar bu müziğin yarattığı şeyleri Ainur’a gösterir. Gördükleri ise müziğin bedene bürünmüş şekli olan dünyadır.

Ainur'un Müziği'nin yansıması olarak yaratılan Arda ve ona ışık versin diye yerleştirilen 2 lambadan biri; Illiun.

Ainur’un Müziği’nin yansıması olarak yaratılan Arda ve ona ışık versin diye yerleştirilen 2 lambadan biri; Illiun.

Tolkien’in en önemli kavramlarından birisi subcreation kavramıdır. “Alt yaratma” şeklinde tercüme edebileceğimiz bu kavram, Tek Tanrı’nın mutlak yaratıcı olduğu, ancak yarattığı diğer varlıkları yaratma eylemine bir vesile kılmasıdır. Bu bir güç paylaşımı kesinlikle değildir. Yaratma gücü yalnız Tek Tanrı’dadır; toprağın tohumdan ağaca giden yolda rolü bu yaratma eylemine vesile olmaktır. Diğer bir örnekle “Kalpler Allah’ın elindedir”; hidayet veren yalnız O’dur. Ancak kul tebliğ ve temsil ile hidayete vesile olabilir; bu da kula düşen bir görevdir. Ainu isimli ruhani varlıkların da rolleri bu şekildedir. Müzik içerisinde, Melkor’un bozma çabaları da bunun bir parçasıdır, kendilerine düşen kısmı yerine getirirler.

Şiirin yukarıdaki bölümünde geçen “sözün kıvrılmış nefesi açıldı” kısmı, bize “kün” yani “ol” emrini hatırlatıyor. Bakara Sûresi 117. ayette:

“…Bir şeyin olmasını isteyince ona sadece ol der, o da oluverir.”
.

ve Al-i İmran Sûresi 59. ayette geçen:

“…Onu topraktan yarattı, sonra ol dedi, o da oluverdi.”
.

denilmiştir. Burada Halk Alemi ve Emir Alemi üzerine bir hatırlatma yapmak gereği ortaya çıkıyor. Emir Alemi, her şeyin bir anda vücud bulduğu bir alem, ruh Emir Alemi’ne ait ve belirli safhalarla oluşmuyor. Ancak Halk Alemi’nde safha safha bir yaratma söz konusu. Al-i İmran Sûresi 59. ayette geçen yaratma ve olma farkı da buna işaret ediyor. Alt yaratma tabiri de Halk Alemi’nde devreye giriyor, safhalarda yaratılmışların vesile kılınması şeklinde vuku buluyor.

Ilúvatar’ın verdiği ezgi ile yapılan müziğin sonucu; dünyanın, belki de zamanın ve mekanın, yaratılışıdır. Ancak yaratılmış bu dünya Ainur için tam belirgin değildir. Sanki bu müziğin yankısı dünyanın belli belirsiz bir resmi olarak ortaya çıkar. Bu ne olmuş bir şeyin kaydıdır ne de apaçık bir fotoğrafıdır, Ainur’un Ilúvatar’ın her birine bahşettiği ilim ile keşfettikleri ve Ilúvatar tarafından takdir edilen bir yansımadır. Bu yansıma içerisinde yaratılan her şey Ainur ile hısımdır, onlara ezgi olarak verilen ve onların müzikleriyle / alt yaratımlarıyla şekillenmiştir.

Yaratılışta Ainur tarafından yapılan müzik bitmiştir, ancak onlar bu müzikle yaratılmasında vesile oldukları dünyanın oluşum sürecinde bir parça olmak isterler ve müziğin dünya olan yansımasının yapılışında yer almak isterler. Müzikteki rolleri gibi bu yansımadaki rolleri de benzerdir. Melkor ve taraftarları yıkan tarafta yer almak için dünyaya inerlerken, Ainur’un ekseriyeti yapan tarafta yer almak için dünyaya iner. Böylece yaptıkları müziğin vücuda gelmiş halinde de yer alacaklardır. Müzik yapılırken olan mücadele orada da olacaktır, ancak bu mücadele onlara tam olarak göremedikleri sönük dünyanın resmini görme imkanı da sunacaktır.


‘Illuin’ İllüstrasyonu © Andrey Maximov
Paylaşın.

Yazar Hakkında

1 Yorum

  1. Tolkien’in inancını ve eserlerini yazma nedenini özetleyen güzel bir yazı olmuş. Selamlar…

Leave A Reply