Eru ve Ilúvatar İsimleri

2

J.R.R. Tolkien’in eseri olan, bizim Efsane-i Tolkien (Tolkien’s Legendarium) olarak tanımladığımız eserler bütünlüğünde en çok dikkat çeken husus, ortaya koyulan bu eserler bütünlüğündeki Tek Tanrı kavramıdır. Silmarillion’un başındaki iki bölümde Tolkien ortaya bir kozmogoni (evren doğum) koyar. Bu kozmogoni tanımındaki tek özne Eru’dur. 

There was Eru, the One, who in Arda is called Ilúvatar…

J.R.R. Tolkien / Silmarillion / Ainulindalë

Başta Eru vardı, Tek olan, Arda’da Ilúvatar olarak isimlendirilen…

J.R.R. Tolkien / Silmarillion / Ainulindalë

Eru kelimesi yukarıdaki alıntıda “Tek olan” şeklinde açıklanmış olsa da, Elf lisanındaki karşılığı “Yalnız olan” (He that is Alone) şeklinde verilmiştir. Yalnız anlamına gelen “Alone” kelimesinin büyük harflerle yazılışı, Tolkien’in mektuplarında da rastladığımız ve Tek Tanrı’ya atfettiği kelimeleri kullanış biçimidir (örneğin Tolkien Yaratma anlamına gelen Creation kelimesini de mektuplarında  bu şekilde kullanır). Bu bağlamdan bakıldığında “Alone” kelimesi bizim gündelik hayatta, genelde olumsuz manada kullandığımız yalnızlık kavramından öte bir anlam taşımaktadır. Burada kastedilen anlam makamda ve sahibinde mündemiç, erişilemez ve değiştirilemez olan eşsiz ve biricik konumdur. 

Ilúvatar ismi ise Eru’nun Arda’da (Valinor, Orta Dünya ve diğer tüm parçalarıyla beraber Dünya’nın tamamı) seslendirilen ismidir. Ilúvatar kelimesi “Her Şey’in Babası” ya da “Kainat’ın Babası”  (The Father of All) anlamına gelmektedir. 

Yazının başında, Silmarillion’un girişinden alıntı yaptığım cümledeki ayrımı da ayrıca çok önemli görüyorum. Bu cümlede merakımı celb eden nokta, neden bize Tek Tanrı için iki farklı isim önerildiğidir. Ben Eru isminin, zamansız ve mekansız bir alemde yapılan bir tanım-isim olduğunu düşünüyorum. Efsane-i Tolkien içerisindeki aktarım silsilesini göz önüne aldığımızda, yaratılış hikayesinin Valar’dan Elfler’e ve İnsanlar’a doğru bir aktarım olabileceği akla uygundur. Bu nedenle Eru yani “Tek Olan”, “Yalnız Olan” ismi ancak Ainur’un Tek Tanrı’yı tanımlama biçimi olabilir. Çünkü Ainulindalë’de anlatılan kozmogonide, Eru’nun bu mahiyetine şahit olanlar sadece Ainur’dur.

Diğer yandan, cümlenin ikinci kısmında yer alan “Arda’da Ilúvatar olarak isimlendirilen…” kısmı ise bize başka bir yaratılış seviyesinden söylenmektedir. Daha önce farklı konu başlıklarında da değindiğim gibi Elfler ve İnsanlar, Eruhini tabiri ile tanımlanmaktadır. Eruhini kelime olarak “Eru’nun Çocukları” anlamına gelmektedir. Bu tabir yine Ainur’un ya da Arda’daki Valar’ın tabiridir. Çünkü onlar başlangıçtaki Ulu Müzik’te Eruhini’yi farketmelerine rağmen, Eruhini’nin yaratılışında hiç bir rolleri yoktur. Ilúvatar kelimesi Elfler’in Eru’ya bakışlarını içeren ve daha sonra da İnsanlar’ın miras olarak aldıkları bir kelimedir. Bu nedenle Eru’nun Çocukları olan Elfler’in ve İnsanlar’ın, Eru’ya baba atfıyla yaklaşmaları oldukça anlamlı gözükmektedir.

Yine yukarıda alıntıladığımız cümlede biraz ilerlersek şöyle bir tabire ulaşmaktayız:

…and he made first the Ainur, the Holy Ones, that were the offspring of his thought

J.R.R. Tolkien / Silmarillion / Ainulindalë

…ve ilk Ainur’u yarattı, Kutsal Olanlar’ı, kendi düşüncesinin ürünlerini / yavrularını…

J.R.R. Tolkien / Silmarillion / Ainulindalë

Silmarillion’un giriş cümlesinin bu parçasında Ainur olarak bildiğimiz varlıkların, ilahi birer düşünce, kavram olduğunu anlamaktayız. Tüm bunların meydana geldiği alem ise, zamanın ve mekanın ötesinde, Zamansız Salonlar olarak adlandırılan, fiziksel formu hakkında herhangi bir düşünce öne süremeyeceğim kadar kavramsal bir alemdir. Bu nedenle Tek Tanrı’nın, Ainur tarafından Eru gibi bir tanım-isim ile anılıyor olması bana oldukça anlamlı geliyor. Çünkü Ainur gözünden baktığımızda algılayabileceğimiz tek şey, Tek Tanrı’nın düşüncedeki konumu olabiliyor. Eru ismi anlamıyla, Ainur’un kendi çokluğunda, kendilerinden hem üstün hem de farklı olan, tek ve yalnız bir konumu anlatan düşünsel bir tabir olarak ortaya çıkıyor.

Ilúvatar kelimesi ise belirttiğim gibi Elfler ve İnsanlar tarafından Arda’da kullanılıyor. Elfler ve İnsanlar, tabiatlarında farklar var olsa da zamanın ve mekanın kurallarına uyma mecburiyetinde olan varlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Ilúvatar kelimesinin anlamı olan “Kainat’ın Babası” ya da “Her Şey’in Babası” kavramsallaştırması ise sadece kainatta bulunan varlıkları değil, kainatın işleyişini ve kurallarını da içeriyor. Ainur’dan farklı olarak, Arda olarak adlandırılan alemde yaratılan Elfler’in ve İnsanlar’ın Tek Tanrı’ya bakışları bu nedenle, Ainur’un düşünsel düzlemde oluşturdukları tanım-isimden farklı gelişiyor. Bu açıdan, Ilúvatar kelimesinin kullanımı bana sadece Ilúvatar’ın Çocukları ile Eru, Ilúvatar arasında basit olarak kurabileceğimiz baba-çocuk ilişkisinden çok, “müsebib ül esbab” yani “sebeblerin sebebi” kavramını da çağırıştırıyor.

Toparlamak gerekirse, bir dilbilimci olarak Tolkien, bize Tek Tanrı’ya ait iki isim önererek, hem Tek Tanrı’nın düşünce olarak uzaklığını ortaya koyuyor hem de Tek Tanrı’nın her şeye müdahil olan yakınlığını tanımlayarak, O’nun bir deus otiosus* olarak anlaşılmasını engelliyor.


(*) Latince “boş tanrı”, “uzak tanrı” anlamına gelen bu kelime, yarattığı alemden elini çekmiş tanrı manasına gelir. Tolkien’in ortaya koyduğu alt-yaratı kavramı bu gibi anlaşılmalara yol açsa da, daha önceki yazılarda Eru, Ilúvatar’ın belirli anlardaki farkedilen müdahalelerinden bahsetmeye çalışmıştım.

Paylaşın.

Yazar Hakkında

2 yorum

  1. Tek kelime ile enfes. İlhan Akıncı’ya bana açtığı bu yeni pencere için bir teşekkür borçluyum. Çok önemli ve üzerine bir şeylerin bina edileceği bir temel atmış oldu.

  2. Makalenizi bir arkadas ile birlikte mutalaa ettik. Sonrasinda Bakara 164. ayetin bir nevi tefsirini okumaya basladik. Ilginic bir tevafuk yasandi. Tefsir “Ya Ilahi ya Rabbi” cumlesi ile basliyordu. Eru ve Ilúvatar isimleri arasindaki iliskinin Ilah ve Rab isimleri arasindaki iliski ile benzerlik gosterdigine kanaat getirdik. Devam yazilarinizi bekliyoruz. Iyi calismalar.

Reply To berk Cancel Reply