Dil İhtiyacı / Melkor ve Dil

0

Hem Elfler’in uyanışında hem de İnsanlar’ın uyanışında Melkor’un Valar’dan daha hızlı davranıp onlara ulaştığını görebiliyoruz. Elfler’den bazılarını esir ettiğini ve bu esirleri deforme ederek orkları meydana getirdiğine dair notlara da Silmarillion başta olmak üzere diğer kaynaklardan da ulaşabiliyoruz. İnsanlar söz konusu olduğunda ise Melkor’un elini çabuk tuttuğunu söyleyebiliriz. Fakat bu noktada İnsanlar’ın da belirli zayıflıkları ve eksiklikleri olduğunu göz ardı edemeyiz. Çünkü Eru Ilúvatar, İnsanlar’a seslenerek onların tecrübe ederek öğrenmeleri gerektiğini, onları duyacağını ve her zaman onları izleyeceğini söyler. Fakat bunun ardından Melkor, İnsanlar’a oldukça güzel bir formda görünerek her şeyi öğreteceğini ve onlara hediyeler vereceğini söyler. Böylelikle İnsanlar’ın kalplerini Eru Ilúvatar’dan döndürmeye çalışır ve bunda da bir dereceye kadar başarılı olur. 

Diğer yandan Melkor’un Elfler arasında da benzer bir başarısı mevcuttur. İlk başta Valar tarafından hapsedilen Melkor, sonrasında sözde bir tövbe ile Valinor’da, Valar’ın gözetimindeki bir serbestliğe ulaşır. Böylelikle Elfler arasında gezinerek onlarla iletişim kurmaya başlar. Fakat kurduğu bu iletişimin kendine sakladığı temel amacı, Elfler arasında ve Elfler ile Valar arasında nifak oluşturmaktır. Bunda da başarılı olur ve Elfler’in tarihindeki en acı olay olan Kardeş Kıyımı meydana gelir. 

Melkor’un kendi adına başarı sayabileceği tüm bu olayların merkezinde dil bulunmaktadır. Zihinler doğal olarak iletişime açık olsalar da bu iletişimin çift taraflı olduğunu göz ardı etmemek gerekmektedir. Bir zihne kendi kudretli ve zihin gücünün üstünlüğü ile girmek Melkor için zor değildir, ancak bu yöntemin bir sorunu vardır. Kendisinden daha aşağı zihinlere böyle bir baskı ile girdiği zaman bu zihinlerde oluşan korku, zihinlerin kendisine kapanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Melkor aldatıcı ve hileli bir yöntemi tercih etmiştir. İnsanlar’ın Uyanışı’ndaki örnekte olduğu gibi, kötülüğün varlığından habersiz olan zihinlere bir dost gibi yaklaşarak onların irade bariyerini aşmayı başarmıştır. Bu onları provoke etme, kendi fikirlerini onların zihinlerine ekme fırsatını doğurmuştur. Sadece İnsanlar’ı değil, kendisine bağlanan Maiar’ı da bu yaklaşımla kendine çekmiştir. 

Ancak yine de zihinlere yaptığı bu gizli saldırı her zaman başarılı olmamaktadır. Çünkü kalben yozlaşmamış olan ve kalplerinden gelen uyarıyı dinleyen zihinler, bu gizli saldırının mahiyetine uyanıp zihin kapılarını Melkor’a kapamışlardır. Melkor’un bu duruma bir çare bulması gerekmektedir, çünkü tüm arzusu, her bir varlığın, özellikle de Ilúvatar’ın Çocukları’nın kendisine tabi olmasıdır. İşte bu noktada Melkor’a en büyük avantajı dil sağlamıştır. 

Dil, Melkor’un oldukça mahir olduğu bir alandır. Manwe Elfler’e yaptığı hitabında, Melkor’un dile karşı özel bir becerisi olduğunu belirtir. Hem kendi hizmetkarlarına bir dil oluşturmuştur hem de varolan tüm dilleri kolaylıkla öğrenip maharetini o dillerde de ortaya koyabilmektedir. Manwe bu nedenle Elfler’i, onunla konuştuklarında dikkatli olmaları üzerine uyarmıştır.

Pengolodh, Melkor’un maharetinden bahsederken, Elfler’in dili olan Quenya’da bile çok mahir olduğunu ve bu dili kullanışındaki ustalığın ancak şairlerin ya da “loremaster” karakterlerin belki erişebileceği seviyede olduğunu belirtmektedir. Dil bu noktada Melkor’un kendisini gizlemesi ve aldatıcı fikirleri zihinlere ekmesi açısından önemli bir araç haline gelmiştir. Özellikle Valinor’daki serbestliği sırasında Elfler’in kalbine ektiği nifak tohumları, kendisi için çok başarılı sonuçlara ulaşmıştır. 

Konuşmasındaki etki, konuşmasının içine ektiği yalanları gizleyerek, pek çoklarını yanlış yönlendirmiştir. Bu yanlış yönlendirilme hem Melkor’un aslında düşmanı olarak gördüğü ve tabiyetine almak istediği Elfler ve İnsanlar arasında ihanet, sadakatsizlik oluşturmuş, aynı zamanda da kendisinin gizli ya da saklanan bilgileri edinerek düşmanlarının yıkımlarına neden olmuştur.

Dilin oluşturduğu perde Melkor’a açık bir avantaj sağlamıştır. Öğrenilen bu yöntem Melkor sonrasında Sauron tarafından da kullanılmıştır. Bunun etkilerini Númenor’un batışına giden süreçte ve Elfler’in yüzük yapma konusunda ikna edilmesinde de görebiliyoruz. Hatta bunun yansımalarını Saruman’ın söz söyleme kudretinde ve örneğin Théoden’in Solucandil tarafından esir alınışında da görebiliyoruz. 

Peki Manwë ve Valar, neden Melkor’un bu becerisini bilip Elfler’i uyarmalarına rağmen bunu engellememişlerdi? Gelecek yazıda bu konuyu inceleyeceğim.

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply