Bir Vala’ya Karşı Bir İnsan / Morgoth’un Laneti

0

Morgoth, Húrin’i lanetlemiş ve Thangorodrim’in yamacında bir sandalyeye zincirlemiştir. Morgoth’un lanetine göre Húrin, bu oturduğu sandalyeden, devamlı bir biçimde ailesinin başına gelen trajik olayları izleyecek ve bunlardan acı çekecektir. Yani Húrin’in ailesinin hiçbir ferdi, Morgoth’un laneti uyarınca gün yüzü görmeyecektir. 

Burada otur şimdi; kötülüğün ve ümitsizliğin üzerine çökeceği çok sevdiğin topraklara bak. Benimle alay etmeye ve Arda’nın yazgısının Efendisi Melkor’un gücünü inkâr etmeye cesaret ettin. Bu yüzden benim gözlerimle görecek, benim kulaklarımla duyacaksın; ve her şeyin acı sonunu görene kadar buradan asla hareket etmeyeceksin.

J.R.R. Tolkien / Silmarillion / Nirnaeth Arnoediad’a Dair

Fëanor’un Yemini’ni hatırlarsak, Fëanor bu yemini Valinor’daki Elf şehri Tirion’da yedi oğluyla beraber dillendirmiş ve en önemlisi de Ilúvatar’ın ismini anıp, O’nu şahit tutarak bu yemini etmiştir. Bu nedenle Fëanor’un Yemini’i geri dönüşü olmayan ve sonuçları oldukça yıkıcı olan bir yemin olmuştur. Hatta ilerleyen dönemlerde, Fëanor’un oğullarından bazılarının, sonuçlarını gördükten sonra bu yemine istemeden uyduklarını görebiliriz. Bunun nedeni yeminin ediliş şeklidir. Bu yeminin sonucu meydana gelen ve Akraba Kıyımı olarak anılan olayın ardından, Valar Mandos’un Kehaneti ya da Mandos’un Laneti olarak bilinen sözlerle Elfler’in geleceğine dair bir öngörüde bulunmuşlar ya da Elfler’in geleceğine bir şekil vermişlerdir. Bu sözleri ayrıca incelemek üzere sonraya bırakmayı tercih ediyorum. 

Morgoth’un lanetinin ise Fëanor’un Yemini’i gibi bir ilahi dokunuşu olup olmadığı ya da Morgoth’un böyle bir lanet ortaya koyma yetkisi olup olmadığı, bu hikayenin temel sorularından birisini oluşturmaktadır. Çünkü her ne kadar Morgoth’un yaratılış mahiyeti, ruhsal ve fiziksel kudretli ve ilmi üstün olursa olsun, Morgoth’un kadere etki eden böyle bir kudretinin olması pek çok şeyi değiştirebilir ya da farklı kılabilirdi. Daha da ötesi, belirli açılardan Morgoth’un Ilúvatar ile denklik seviyesinde olduğu fikrini doğurabilir. 

J.R.R. Tolkien’in kurduğu ve pek çok yazıda değindiğimiz büyü ve makine ilişkisini hatırlarsak, Morgoth hızlı ve etkin bir mutlak hakimiyet için her tür enstrümanı kullanma cüretine ve aynı zamanda becerisine sahiptir. Yani kurduğu zihinsel oyunlar, oluşturduğu retorik gibi güçlerinin yanı sıra ejderhalar ya da orklar gibi biyolojik deneyleri de yapabilecek ilme sahiptir. Ki meydana getirdiği ejderhaların kurbanlarını gözleriyle etki altına alıp pek çok seviyede zihinsel manipülasyon yapabilecek güçleri de mevcuttur. 

Silmariller’in Morgoth tarafından çalınması ile başlayan ve Fëanor’un Yemini’ne ve oradan Akraba Kıyımı’na giden süreçte, Morgoth’un Elfler arasında dolaşarak hem birbirlerine karşı hem de Valar’a karşı ektiği nifak tohumlarının etkisi büyüktür. Bunun sonucu olarak Fëanor, Valar’ı da babasının ölümünden ve Silmariller’in çalınmasından dolayı suçlamıştır. Benzer bir biçimde, İnsanlar’ı Ilúvatar’dan yüz çevirmeye ikna ettiği süreçte de söz üzerindeki gücü önemli bir unsurdur. Daha da ötesi, birer Maia olan Balroglar’ı ve Sauron’u kendisine bağlayışı da benzer bir ikna sürecinin sonucudur. Diğer yandan Morgoth bu hikayede hasmı olan İnsan’ı da belirli açılardan iyi tanımaktadır. Hırslarını ve zaaflarını bilmektedir. 

Tolkien’in bu hikayeyi daha geniş anlattığı Húrin’in Çocukları kitabındaki bir pasaj bize farklı bir açılım yapma fırsatı verecektir:

(Morgoth), Túrin’in gücünün büyüyerek onun üzerine serdiği lanetin etkisizleşeceğinden, ve onun için tasarladığı kaderden kaçabileceğinden ya da Doriath’a çekilip kendi görüşünden çıkabileceğinden korkmaktaydı.

Hurin ve Morgoth

Hurin ve Morgoth

Bu alıntıdan görebildiğimiz kadarıyla Morgoth’un Laneti, Fëanor’un Yemini’nde olduğu gibi kaçılması mümkün olmayan mutlak bir kader yolu olmaktan çok, Morgoth’un kendi güçlerini sahaya sürüp, hasmının öngörülebilen zaaflarını da dikkate alarak tasarladığı, ancak zayıf yanları da bulunan bir tuzaktı. Örneğin Túrin, Doriath’a çekilip, Melain Kuşağı’nın koruyucu etkisine girebilmiş olsaydı bu lanetten kaçabilecekti. Ancak Morgoth’un Túrin’in zaafları ile ilgili öngörüsü burada ortaya çıktı ve Túrin bu gibi fırsatları çoğunlukla kibri nedeniyle verdiği yanlış kararlarla kullanamadı. 

Morgoth’un tabi ki, metafizik ya da büyü diyebileceğimiz güçlerinin de bu olaylarda etkisi vardı. Ancak Morgoth’un bu güçlerinin yanı sıra hasımlarını sürekli etki alanında tutması, onların seçeneklerini ve hareket kabiliyetlerini kısıtlaması ve belirli noktalarda yanlış ya da eksik bilgiyle yönlendirmesi gibi unsurları da göz ardı etmemek gerekmektedir. 

Morgoth’un Laneti, bir Vala’nın bir insana karşı fizik ya da metafizik tüm gücünü kullanarak, ona bir gelecek tasarlaması şeklinde düşünülürse daha doğru bir çıkarım yapmış oluruz. Ortadaki güç asimetrisi nedeniyle bu, bir insan için karşı koyması ve içinden çıkılması zor bir tuzak olacaktır. Daha da ötesi, Ilúvatar’ın İnsan’a verdiği özgür irade ile birlikte düşünülmesi ve tartışılması da gerekecektir. 

Paylaşın.

Yazar Hakkında

Leave A Reply